Pudra.com 13.05.2009

Hamilelikte 'stres' tehlikesi

Hamilelikte stres bebeklerin erken ve düşük kilolu doğmasına neden oluyor...

Günümüzde kadının iş hayatında daha fazla yer alması, hamilelik döneminde de çalışan kadınların yoğun stres altında kalmasına neden oluyor. Uzmanlar, bu dönemde anne adayının stresten uzak kalmasını öneriyorlar. Anadolu Sağlık Merkezi’nden Kadın Hastalıkları Uzmanı Dr. Ebru Öztürk, hamilelik döneminde yaşanan stresin anne ve bebeğe olan etkisini anlattı.

Hamilelikte 'stres' tehlikesi

Hamilelik döneminde kadınlarda ne gibi ruhsal değişiklikler meydana gelir?
Hamilelik süreci hem kadın, hem de çevresi için özel ve farklı bir dönemdir. Bu dönemde hamile kadının vücudunda, duygularında ve yaşam tarzında birçok değişiklikler meydana gelir. Özellikle gebeliğin ilk 3 ayında değişken ruh hali söz konusudur.

Bu dönemde neler strese yol açar?
Gebelik süreci ve çocuk sahibi olmak genel anlamda ebeveynler için neşeli ve heyecan verici bir dönemdir. Ancak gebelerde depresyon, sıkıntı, stres gibi durumlar gittikçe artmaktadır. Günümüzün yaşam koşulları, kariyer peşinde koşan kadınlar ve çalışma koşullarının zorluğu da gebe kadınların daha fazla strese maruz kalmalarına neden olmaktadır.

Hamileliğe bağlı ortaya çıkan bulantı, kusma, sık idrara çıkma, bel ağrısı, ellerde ve ayaklarda şişlikler, kilo alımı gibi belirtiler hamile kadın için stres kaynağı olabilir. Hamilelik sürecinde ortaya çıkan hormonal değişimler de kadının psikolojik durumunda ve mizacında değişiklikler yaratabilir.

Bebeğin sağlıklı olup olmadığı hemen hemen tüm kadınlarının zihnini tüm hamilelik süreci boyunca meşgul eder. Bununla birlikte özellikle ilk hamileliğini yaşayanlar doğum süreci ve doğum şekli ile ilgili olarak da sıkıntılar yaşarlar. Kadınların pek çoğu doğum sancıları ile başa çıkamayacağını, doğum sırasında yanlış bir şey yaparak bebeğine zarar verebileceğini düşünür. Bütün bunlar stres yaratabilir.

Hamilelik döneminde yaşanan stres bebeği nasıl etkiler?

Gebelik dönemindeki stres, doğan çocuklar üzerine olumsuz etkilere sahip olabilmektedir. Yapılan bazı çalışmalar yüksek orandaki stresin erken doğum ve düşük doğum ağırlıklı bebek dünyaya getirme riskini arttırdığını göstermektedir.

Erken doğan bebeklerin kilolarının düşük olması normaldir. Ancak stres, zamanında doğan bebeklerin kilolarının da olması gerekenden daha düşük olmasına yol açmaktadır. Bazı stres hormonları plasentaya giden damarlarda daralmaya neden olarak bebeğe daha az oksijen ve besin maddesi gitmesine neden olmaktadırlar. Bu durum bebeklerde gelişme geriliğine sebep olabilir.

Öte yandan yaşanan stres anne adayının davranış ve alışkanlıklarının değişmesine neden olarak erken doğum ve düşük doğum kilosuna yol açabilir. Örneğin yüksek oranda stres yaşayan bir kadın sağlıklı yaşam koşullarına dikkat etmeyebilir, yeterli ve düzgün beslenmeyebilir; hatta alkol ve sigara gibi hamilelik üzerinde olumsuz etkileri olduğu kanıtlanmış alışkanlıklar edinebilir. Bu alışkanlıklar sadece erken doğum ve düşük doğum ağırlığına değil bebekte bazı yapısal anormalliklere de yol açabilir.

Stres altında doğan çocuklarda uzun vadede diyabet, obezite, hipertansiyon ve alerjik bünyeye sahip olma olasılığı artabilmektedir. Ayrıca stres altında olan annelerden doğan çocukların uzun vadede sinirlilik, konsantrasyon bozukluğu gibi davranış bozukluklarının daha yüksek olabileceğini gösteren çalışmalar mevcuttur.

Bu dönemde yoğun strese maruz kalan hamile kadınlara, stresle baş etmek için ne önerirsiniz?
Gebelik fizyolojik bir olaydır ve insan vücudu bu mucizevi olayı gerçekleştirebilmek için oldukça iyi gelişmiş bir adaptasyon mekanizmasına sahiptir. Burada anne adayının kendisini bekleyen değişiklikler konusunda iyi bilgilendirilmesi önemlidir. Ayrıca gebelik takip süreci; nelerin normal, nelerin anormal olacağı konusunda kadına yeterli bilgi aktarılırsa hamileler kendini daha rahat hissedecektir.

Her hamile kadın özel ve iş yaşantısındaki stres kaynaklarını belirlemeli ve bunlarla mücadele yöntemleri geliştirmeye çalışmalıdır. Hamile olsun ya da olmasın her kadın, eğer sağlıklı ve güçlü ise, stres ile daha kolay mücadele edebilir. Bu nedenle hamile bir kadın sağlıklı beslenmeli, yeteri kadar uyumalı, alkol ve sigaradan uzak durmalı ve egzersiz yapmalıdır. Egzersiz yorgunluk, halsizlik ve bel ağrıları gibi hamilelik ile ilgili rahatsızlıkların görülme sıklığını azaltır.

Tabii ki unutulmaması gereken önemli bir nokta da kadının eşi, ailesi ve iş arkadaşlarının tamamını kapsayan çevre desteğidir. Bu kişiler duygusal açıdan destek olabilecekleri gibi, işlerinde yardımcı olarak da hamilelerin yaşadığı stresin azalmasını yardım edebilirler.

Bunlar haricinde olan psikolojik değişimler, anne adayını rahatsız edecek düzeydeyse, uzman psikologlardan yardım alınması doğru olacaktır.


POPÜLER GALERİLER
gelinlik modelleri pudra
mac mbfwi pioneering designersi 10
lenzing ecovero mehtap elaidi mbfwi 01
korean beauty kore guzellik sirlari
new york fashion week 26
paris fashion week pudra 12
mac mbfwi pioneering designersi 10
oleg cassini collection 2117 2
EN YENİLER