@Pudra özel haberidir, izinsiz kullanılamaz. 01.06.2012

YEDİKLERİMİZ HAKKINDA NE BİLİYORUZ? - Aldığımız süt ve yoğurt ne kadar sağlıklı?

Süt içmeli mi içmemeli miyiz? Marketlerden aldığımız yoğurt sağlıklı mı? Uzmanlardan aldığımız süt ve yoğurt hakkında çarpıcı bilgiler Pudra.com’da…

Süt ve elbette bir süt ürünü olan yoğurt sofralarımızın vazgeçilmezi. Daha doğrusu bugüne kadar öyleydi… Çünkü uzmanların görüşlerine bakılırsa ne içtiğimiz süt gerçek süt ne de yediğimiz yoğurt gerçek yoğurt… Peki, süt ve süt ürünlerini hayatımızdan tamamen çıkarmalı mıyız? Bu soruyu uzmanlara yönelttik.

YEDİKLERİMİZ HAKKINDA NE BİLİYORUZ? - Aldığımız süt ve yoğurt ne kadar sağlıklı?

Pudra.com sayfaları için hazırladığımız “sağlıklı gıda” dosyasının üçüncü bölümünde “süt ve yoğurt” konusuna yer veriyoruz. Bakın, hekimler süt ve yoğurt hakkında hangi uyarılarda bulunuyor…
 

“Kanser artışının nedeni süt ve yoğurttaki bozulma”


Daha önce Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın piyasadaki sütlerde kanser riskini artıran antibiyotik kalıntısı ve aflatoksin M1 bulunduğunu açıklamasının ardından “Sağlıklı süt hangisi?” sorusunu yönelttiğimizde Pudra.com’a sütteki asıl tehlikenin süt üreten hayvanlarda GDO’lu yem kullanılması olduğunu açıklayan Onkoloji Uzmanı Dr. Yavuz Dizdar, bu defa “Son 10 yılda kansere yakalanan kişi sayısında artış olması Türkiye’de süt ve yoğurt üretiminin bozulmasından ileri geliyor” iddiasında bulunuyor. Dr. Dizdar, yoğurttaki bozulmayı şöyle açıklıyor:

“Yoğurt alırken ekşiyebilen yoğurdu tercih etmek gerekir. Bu ekşime, yoğurdun doğal, antioksidan özelliği nedeniyle gerçekleşir. Piyasadaki yoğurtlarda bu özellik yok. Yoğurtlar, süt peltesine benzer şekilde üretiliyor. Bunun için ya mayanın genetiğiyle oynuyorlar ya da içine jelatin katıyorlar. Kaymaklı yoğurtlardaki gerçek kaymak değil, üzerine sonradan eklenen bir madde.”

Pastörize süt, uzun ömürlü süt ve çiğ süt arasındaki fark nedir?


Taş Devri Diyeti”nin yaratıcısı, Çocuk Metabolizma ve Beslenme Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Aydın, bu farkı şöyle açıklıyor:

“Pastörizasyon, sütün yüksek sıcaklıkta kısa süre HTST denilen bir yöntem kullanılarak ya yaklaşık 70-75 derece sıcaklıkta 15 saniye ya da 90 derece sıcaklıkta 1 saniye bekletilmesi usulü ile uygulanan bir işlem. Pastörizasyonun başarılı olabilmesi için sütteki bütün enzimlerin tahrip olması şartı aranıyor. Kutu sütlerde ise çok daha yüksek ısıl işlem (UHT-Ultra High Temperature) kullanılıyor. UHT’li sütler 135-150 derece sıcaklıkta 2-4 saniye ısıtılıyor. Klasik kaynatmada ise çıkıla sıcaklık yavaş yavaş 95-100 derecedir. Genellikle bir taşım kaynatılır.”

Prof. Dr. Aydın, dayanıklılık süreleri arasındaki farkı da şöyle anlatıyor:
“UHT’li süt 4 ay bozulmadan kalabilirken, pastörize şişe süt 3 gün dayanıyor. Kaynatılan sütün dayanma süresi ise birkaç saatten fazla olmuyor.” Peki bu ne anlama geliyor? “Bütün ısıl işlemler hem hastalık yapan (patojen) hem de faydalı (probiyotik) mikropları öldürüyor. Üreticiler, sütteki faydalı bakterileri tahrip ettikleri için bunların ürettikleri enzim ve vitaminleri de tahrip ediyorlar. Yoğurdun raf ömrünü uzatmak için de faydalı mikropları (probiyotikleri) öldürüyorlar” diyor Prof. Dr. Aydın.
 

Uzun ömürlü süt ve yoğurt neden zararlı?


Aylarca bozulmadan pakette kalabilen süt ile ekşimeyen, uzun ömürlü yoğurdun vücutta yol açtığı hastalıkları Prof. Dr. Aydın şöyle sıralıyor:

“Bağırsaklarınızdaki mikropların görevlerinden biri K vitamini, biyotin, B12 vitamini ve niasin gibi çok önemli vitaminlerin sentezini yapmak. Eğer ekşimeyen yoğurtlar yerseniz bu vitaminlerin eksiklikleri oluşur, hele diğer tükettikleriniz de paketlenmiş gıdalarsa. Probiyotikten fakir gıdalarla beslendiğinizde bağırsağınızdaki zararlı mikroplar aşırı ürer. Teşhis edilmelerini kolaylaştıran bariz bir belirtiye neden olmadıkları için düşük zeminli kronik bir enfeksiyona yol açar. Sedef gibi birçok romatizmal hastalığın, otizm ve multipl skleroz gibi nöropsikiatrik hastalığın altında da bağırsak florasının yetersizliği yatar.”
 

Hangi sütü içmeli, hangi yoğurdu yemeliyiz?


Uzmanlar, tıpkı eskiden olduğu gibi yine açıkta satılan sütü alıp kaynattıktan sonra içmemizi ve ya ekşiyen doğal yoğurt almamızı ya da yoğurdumuzu da bu çiğ sütten kendimizin mayalamasını öneriyorlar.

Prof. Dr. Ahmet Aydın, eskiden günlük pastörize sütler ile de evde yoğurt mayalanabildiğini ancak günümüzde günlük sütlerin raf ömürlerinin 5 günden 10 güne çıkartılması sebebiyle yoğurt yapımında kullanılamayacağını belirtiyor.


Şeker ve şekerli besinlerle ilgili çarpıcı gerçeklere ulaşmak için Şeker hakkında bilmemiz gerekenler yazımıza tıklayın.

Tavuk sağlıklı mı? Yanıtı, Soframızdaki tavuk hakkında çarpıcı gerçekler! yazımızda bulabilirsiniz.

En çok ilaç ithal eden ülkeler arasında ülkemizin altıncı sırada yer aldığını da düşünürsek ne kadar bol sebze ve meyve tüketirsek o kadar çok tarım ilacı da yemiş oluyoruz aslında. Peki ama ne yapmalıyız? Uzmanlar Sebze ve meyvelerdeki tehlikeyi anlatıyor.

Yoksa yağlar konusunda bu zamana kadar bildiklerimizin hepsi yanlış mı? Yağlar hakkında bilgilerinizi tazelemek için Hangi yağlar sağlıklı, hangileri sağlıksız? yazımıza tıklayın.


POPÜLER GALERİLER
gelinlik modelleri pudra
mac mbfwi pioneering designersi 10
lenzing ecovero mehtap elaidi mbfwi 01
korean beauty kore guzellik sirlari
new york fashion week 26
paris fashion week pudra 12
mac mbfwi pioneering designersi 10
oleg cassini collection 2117 2
EN YENİLER