hürriyet cumartesi 25.06.2010

Aids kadar korkutucu yeni bir hastalık: HPV

Oldukça tehlikeli olan HPV virüsü hakkında Ayşe Arman'ın Hürriyet Cumartesi ekindeki köşesinde Prof Teksen Çamlıbel ile yaptığı röportajı sizlerle paylaşmak istedik...

Konumuz HPV virüsü. Ben bir sürü yerde okudum. Üstelik gittim aşıyı da oldum. Ama Profesör Teksen Çamlıbel’le konuşunca fark ettim ki, kafama dank etmemiş. Tehlikenin büyüklüğünü anlamamışım.


Sinsi sinsi yayılan bir virüs bu... Hatta saldırganlaşan... Nedeni henüz bilinmiyor. Son yıllarda iyice çıldırmış. Bu virüsün kansere yol açanı bir bela, açmayanı başka bela.

Dünyada şu anda 600 milyon kişide HPV var. Pek çok kanser türüne yol açabiliyor. Dünyada her iki dakikada bir, bir kadın, bu virüsün yol açtığı rahim kanserinden ölüyor. Oral seks yoluyla da geçiyor.

Şimdi buraya kadar olanı, işin vahametini anlatmak için... Bir de felaket kısmı var, siğiller. Bu virüs kansere yol açmazsa, siğillere neden oluyor. Onlar da her tarafınızı kaplıyor. Sevişme hayal oluyor...

Oysa, korunmak mümkün. Her şey, bir aşıya bakıyor. Git o aşıyı ol ve kurtul! 9 ve 52 yaş arası herkesin bu aşıyı olması gerekiyor. Dünyada şu ana kadar 45 milyon insan var bu aşıyı yaptırmış olan. Pek çok ülkede zorunlu. Amerika’da green card almak istiyorsanız şart mesela. Teksen Çamlıbel, “3 gün evde yatmamak için grip aşısı oluyorsunuz da, kanser ve siğil tehlikesinden kurtulmak için bu aşıdan neden kaçınıyorsunuz?” diye soruyor. Bence biz de bu soruyu kendimize sorsak iyi olur...

Hocam, rahim ağzı kanseri, HPV denilen bir virüsten kaynaklanıyor. Doğru anlamışım değil mi?

- Evet.

Tam olarak nedir bu HPV?

- Top şeklinde bir virüs. Vücuda, cilt temasıyla geçiyor. Sadece cinsel ilişkiyle değil yani. Tırnaklarımızın içinde bile çıktığı oluyor. Diyelim bakıcınızda var, o kendi bedenine dokunup, elini yıkamadan sizin çocuğunuza dokunursa, haydi buyurun çocuğunuza da geçmiş oluyor...

E bu çok korkutucu! Peki HPV virüsü taşıyan herkes kanser mi oluyor?

- Yok öyle değil. Bu virüs 100 kere vücudumuza girmişse, 80’ni kendi kendine dışarı atıyor. Ama bir grubu var ki, vücut bir şey yapamıyor. Yerleşiyor, kansere kadar giden çok ciddi bir süreç başlıyor. HPV’den korkmamızın iki sebebi var: 1) Kansere yol açıp, insanı öldürebiliyor. 2) Siğil denilen başka bir hastalık yaratıyor.

Aman Allah’ım yoksa o karnabahar siğili denilen şey mi?

- Evet. Alt bölgede, yüzlerce oluşum yapıyor, o yüzden karnıbahara benzetiliyor. Tedavisi zor, gitse de geri geliyor, insanı aylarca, yıllarca uğraştırıyor, canından bezdiriyor.

HPV ne kadar yaygın?

- Her 10 kadından birinde var. Ve bir sürü organ kanserine yol açıyor. Vajina, vulva, rahim ağzı, kalın bağırsak... Ve ağız içinde bademcik, geniz, gırtlak... Dünyadaki kanserlerin yüzde 10’unun sebebi bu virüs: HPV.

Diyelim ki, ben size hasta olarak geldim. Utana sıkıla anlattım. Bana bunu kim bulaştırmış oluyor, eşim mi?

- (Gülüyor) Her şeyin başı erkekler! Kötülüklerin babası! Tabii ki, cinsel temasla geçmiş olması çok büyük bir ihtimal. Ama şart değil. Bir anne, vajinasında HPV virüsü taşıyorsa ve bunu bilmiyorsa doğum sırasında çocuğuna geçirebiliyor. Yani illa eşiniz sizi aldattı diye olacak diye bir kural yok, başka şekilde de geçebilir. Ha bir de şu var: Eşiniz bu virüsü sizinle evlenmeden önce almış olabilir, size geçirebilir, bir süre hiçbir şey olmayabilir ama vücut direnci kırıldığında, bir sürü kansere yol açabilir.

Siz, kadın hastalarınızı rahatlatmak için “Eşiniz jakuziden ya havuzdan almıştır” diyor musunuz?

- Biz eskiden, “Bu virüs tuvaletten de geçer mi?” diye dalga geçerdik ama şimdi gerçek oldu. Tuvaletten de geçebildiğine dair yayınlar var. Havuz suyunda bile üremiş. Şöyle söyleyelim: Yüzde 90’ı cinsellikle, yüzde 10 farklı yollarla bulaşıyor.

Dünya kurulduğundan beri, erkekler kadınları aldatır, bu meret erkeklerden geçiyorsa niye şimdi patlama yaptı?

- Eskiden de siğillerden bahsedilirdi. Ama virüs, bir şekilde değişime uğradı, daha saldırgan hale geldi. Buna artık yeni AİDS deniyor.

Kansere yol açması en fenası da o aşamaya gelinceye kadar neler yaşanıyor?

- Demin sözünü ettiğim siğiller, vulvaya, vajina içine, makat etrafına, uylukların iç kısmına yerleşebiliyor. Dolayısıyla saklamanın imkanı yok. İnsanın kendi bedenine saygısını yok ediyor.

Belirti göstermeme ihtimali var mı?

- Evet. Kendisinden hiç şüphelenmeyen bir insanın cilt kazıntısında, tırnak aralarında, vajinal kültüründe virüse rastlama ihtimali yüksek.

Peki “korumak için prezervatif yeterli değil” ne demek?

- HPV cilde temasla geçtiği için sadece penisi kapatmak, örtmek yetmiyor. Testisler dahil bütün o bölgenin temasının önlenmesi gerekiyor. Bu virüs ilk çıktığında, New York’ta erkekler için özel bir iç çamaşırı dizayn edildi. Erkek, boxer tarzı bir şort giyecek ve prezervatifli penisi ortadan çıkacak, cinsel temas bu şekilde yaşanacak. E tabii sevimsiz bir durum olduğundan, yaygınlık kazanamadı.

Bu virüs, insanları HIV gibi tek eşliliğe mi zorluyor?

- Doğuştan tek eşli olan bir çiftin HPV’li olma şansı son derece az. Ama demin söylediğim gibi başka etkenler de söz konusu, anne de varsa bebeğe geçebiliyor. Peki anne bu virüsü taşıyıp taşımadığını nasıl anlayacak? Virüs kültürü yaptıracak. Pozitifse, sezeryanı tercih edecek.

Bu bahsettikleriniz 20-30 yıl önce de var mıydı?

- Vardı ama kanser yapıcı etkisi son zamanlarda keşfedildi.

Tanrı’nın gazabı mı nedir bu!

- Yok aslında. Tamam çok eşli insanlarda daha sık rastlanıyor, ama ölçü bu değil. Bir kere cinsel ilişki kurmuş olsanız da geçebiliyor.

Çiftlerden birinde virüs olduğu bir şekilde saptanırsa ne olacak?

- Bunu hemen partnerine söyleyecek, doktora gidecekler, muayene olacaklar. Bu muayenede siğiller temizlenecek. Ve tabii hemen kadında, kanser öncesi hücre değişikliğini anlamak için vajinal ve rahim ağzı içeren bir smear yapılacak ve bu hücrelerin bu bölgelerde kanseri tetikleyip tetiklemediğine bakılacak. Sonra aşılar yapılacak ve çiftler normal cinsel hayatlarına devam edecek...

BENİM KIZIMIN CİNSELLİKLE İLGİSİ YOK NİYE BU AŞIYI YAPTIRAYIM DEMEYİN

HPV aşısı ilkokullarda yapıldığında, bazı anne babalar “Benim kızımın/oğlumun cinsellikle hiçbir ilgisi yok, niye bu aşıyı yaptırıyoruz?” diye soruyorlar. İyi ama bu virüs sadece cinsellikle bulaşmıyor ki. Başka yollarla da geçiyor. O yüzden yapılmasında fayda var. Çocuklar kesinlikle bu tehlikeye karşı uyarılmalı, kendilerinde siğil görürlerse utanmadan sıkılmadan hemen doktora başvurmaları sağlanmalı...

Gelelim aşıya... Ne zaman keşfedildi?

- 8-10 yıldır çalışmaları devam eden bir aşıydı. İlk olarak Amerika’da Teksas eyaletinde genç kızlara uygulanmaya başlandı. Şu anda zorunlu.

İyi de bu aşı için aleyhte de konuşanlar var lehte de. Bu kafa karışıklığının sebebi nedir?

- Her türlü yeniliğe karşı önce bir direnç oluşur. Bu aşıyla ilgili, “Acaba korur mu, ne gerek var, bir zarar verebilir mi gibi?” sorularla karşılaşıyoruz. Amerika’da bu aşı ilk çıktığında, 9-26 yaş arası kızlarda denendi ve onay aldı. Ama bu demek değildir ki, diğer yaşlarda etkisiz. Nitekim araştırmalar uzadıkça ve zaman geçtikçe, bu aşının ileriki yaşlarda da gayet etkili olduğu anlaşıldı. Şu an Türkiye’de dörtlü aşı dediğimiz aşı artık 45 yaşına kadar onaylı bir biçimde kadınlara ve erkeklere yapılıyor. Dünya kongrelerinde de bu aşının 52 hatta daha sonrasına kadar dahi koruyucu olduğu söyleniyor.

Ha “40’ım geç kaldım, artık bakire de değilim” diye bir şey yok...

- Asla! Alehte konuşanların bir kısmı, bunun “yeni” olduğunu söylüyor. Evet, bu aşı göreceli olarak “yeni” fakat dünyada 45 milyon kadın tarafından kullanılmış ve 117 ülkede onaylanmış. Birçok ülkede zorunlu aşı kapsamına girmiş. Yani güvenirliğini kanıtlamış bir aşı. Bir de şunu bilmek de fayda var: Virüsün kendisi kullanılmıyor, virüsün etkisini yok edecek bir madde kullanılıyor.

Yani bir hekim olarak “HPV aşısını yaptırın!” derken içiniz rahat. Öyle mi?

- Evet, fevkalade rahat. Hatta erkek çocuklarına da tavsiye ediyorum. Yakın zamanda bu konu da gündeme gelecek.

“Green Card” alırken HPV aşısının olup olmadığına bakıldığı doğru mu?

- Doğru. Dünya, bu aşıya çok önem veriyor. Günün birinde hepatit gibi doğar doğmaz yapılacak aşılardan biri olmaya aday. Konuyla ilgili araştırmalar devam ediyor. Ben bir hekim olarak, tek eşli-çok eşli, cinsel ilişkiye giren-girmeyen, 9 yaşından 52 yaşına kadar herkese korunma amaçlı bu aşıyı yaptırmalarını öneririm...


POPÜLER GALERİLER
gelinlik modelleri pudra
mac mbfwi pioneering designersi 10
lenzing ecovero mehtap elaidi mbfwi 01
korean beauty kore guzellik sirlari
new york fashion week 26
paris fashion week pudra 12
mac mbfwi pioneering designersi 10
oleg cassini collection 2117 2
EN YENİLER