pudra.com 20.01.2010

Baş dönmesi nedenleri

Baş dönmesi şikayetinizin altında birçok neden yatabilir. Bunu tespit ettikten sonra baş dönmelerinin tedavisi mümkün.

Baş dönmesi aslında bir hareket yanılsamasıdır. Kişi, var olmayan bir hareketi varmış gibi algılar ve kendisinin ya da çevresinin hareket ettiğini zanneder. Dengesizlik hissi ise kişinin çevresine göre dengesini sağlayamama durumudur. “Baş dönmesi ve denge bozukluğu, oldukça sık rastlanan yakınmalardandır ve acile başvuruların yaklaşık yüzde 25’ini oluşturur. Bu yakınmalar, özellikle orta ve ileri yaş grubunda daha sıktır. Çocukluk çağında oldukça seyrek görülmektedir” diyor Florence Nightingale Hastanesi uzmanları…

Baş dönmesi nedenleri

Hareket ederken dengemizi sağlayabilmek için oldukça çok sayıda vücut sisteminin birlikte uyum içinde çalışması gerekmektedir. Bu da göstermektedir ki, çok sayıda sistemi etkileyebilen çeşitli hastalıkların sonucunda baş dönmesi ve dengesizlik yakınması ortaya çıkabilir. Doğru teşhis koyma, baş dönmesi olan hastalarda daha kısa sürede tanı ve tedaviye olanak tanıyacaktır.

Baş dönmesi nedenleri

Kulağa bağlı nedenler: Gerçek baş dönmelerinin çok büyük bir kısmından sorumlu olan organdır. Pozisyona bağlı baş dönmesi, baş dönmesi ile ilgilenen kliniklerde en sık rastlanan nedendir. Hemen hemen bütün hastalarda, başın hareketleri ile artan baş dönmesi yakınması mevcuttur. Tanısı, iç kulaktaki yarım daire kanallarının, bazı manevralara verdiği yanıtlara bakılarak konulur. Tedavisi, yarım daire kanallarının içerisinde yer değiştirmiş olan kristallerin tekrar yerine oturtulmasına dayalı özel manevralardır. Meniere hastalığı; işitme kaybı, kulakta çınlama, dolgunluk hissi ve baş dönmesi atakları ile karakterizedir. İç kulaktaki sıvıların dengesizliğinden kaynaklanır. Kulağın akıntılı kronik hastalıkları, işitme kaybı ile giden kulak hastalıkları, viral bir enfeksiyon sonrası denge sinirinin etkilenmesine bağlı kulak hastalıkları, ileri derecede damar tıkanıklığı yaşayan insanlarda oluşan iç kulağa daha az kan gitme durumu, bazen hiç bir nedene bağlı olmaksızın iç kulakta ki zarların yırtılmasına bağlı baş dönmesi atakları oluşabilir.

Travmalar: Sıklıkla başa alınan sert darbelerle, kafatasında meydana gelen, iç kulağı da zedeleyen bir kırık sonrasında baş dönmesi ile beraber bulantı ve kusma oluşabilir. Bazen kafa travması sonrası, herhangi bir kafatası kırığı olmadan iç kulak yapılarında sarsıntı ya da iç kulak kristallerinde yer değiştirmeye bağlı olarak baş dönmesi oluşabilir. Bu durumun düzelmesi haftalar ve aylar sürebilir. Böyle bir durumda, yıllar sonra bile özellikle pozisyon değişikliklerinde oluşan birkaç saatlik baş dönmeleri kalabilir.

Nörolojik hastalıklar: Beyin, beyincik gibi organlardan oluşan merkezi sinir sistemindeki kanama veya kan damarlarındaki tıkanıklıklara bağlı beslenme bozuklukları, multipl skleroz (MS), sifiliz, çeşitli beyin tümörleri, parkinson hastalığı, migren v.b. hastalıklar dengenin bozulmasına neden olabilirler. Hastanın öyküsünü alırken denge bozukluğuna eklenmiş olan kol ve bacaklarda güçsüzlük, vücudun herhangi bir bölgesinde his kaybı, çift görme, baş ağrısı, bilinç kaybı, ağız çevresinde karıncalanma hissi, konuşma bozukluğu vb. yakınmalar sorgulanmalıdır.

Dahili hastalıklar: Kalp yetmezliği, kalp kapakçığı hastalığı, kalp krizi, diabet, tiroid bezi hastalıkları, kansızlık, kontrol edilemeyen yüksek tansiyon, posture bağlı düşük tansiyon, ileri kalp ritim bozuklukları, ani ve şiddetli su kaybı(ishal, kusma)

Psikolojik denge bozuklukları: Panik atak, anksiyete(huzursuzluk), stres, depresyon,

Baş dönmesi nasıl tedavi edilir?

Baş dönmesi, kendisi bir hastalık olmayıp başka hastalıkların belirtisi olduğu için nedeni belirledikten sonra etkene yönelik tedavi sağlanır.

Dengesizlik ve baş dönmesi yakınmalarına, multidisipliner bakış açısı içinde yaklaşıldığında ön tanı ve tedaviye ulaşılması sürecinin kısalması mümkündür. Tedavi, nedene yöneliktir. Baş dönmesini yaratan sebep ortadan kaldırıldığında hastanın yakınmaları düzelecektir.

Meniere hastalığı, ilaç tedavisi ve yaşam tarzında bazı değişiklikler ile yüzde 90 kontrol altında tutulur. Fiziksel ya da ruhsal stresi az bir yaşam tarzının yanında düşük tuz diyeti (günlük 1.5 gr altında) ile beslenmelidirler. Hayvansal yağ içeriği az olan besinleri tüketmek, kafein, alkol ve sigara türü iç kulakta sıvı basıncını arttırdığı düşünülen içeceklerden uzak durmak gerekir. Doktorunuz, baş dönmesini azaltacak ve kulaktaki dolgunluğu giderecek ilaç tedavisi başlayacaktır. Bulantı ve kusma olduğunda, bu şikayetleri azaltacak ilaçların alınması yeterli olabilir. Meniere hastası olan kişilerin bir kısmı, atak gelmeden krizin geleceğini hissedebilir. Kriz öncesi alacağı bazı ilaçlarla nispeten kontrollü bir atak geçirir. Ancak geri kalan hasta grubunda baş dönmesi atağı ani geldiğinden, bu tür hastaların özellikle taşıt kullanmaları sakıncalıdır. Aksi taktirde kişi hem kendi, hem de diğerleri için tehlikeli ve hasar verici olabilir.

Pozisyonel baş dönmesi olan hastalarda, partiküllerin iç kulakta şikayet oluşturmayacakları bölgeye yönlendirilmelerini amaçlayan repozisyon yani yerine oturtma manevraları ile yaklaşık olarak yüzde 90 oranından başarı sağlanmaktadır. Aynı kulakta sürekli olan ya da sık yineleyen, tekrarlayan repozisyon manevralarına rağmen iyileşme sağlanamayan ve semptomların şiddetli olduğu olgularda cerrahi müdahaleler gerekebilir.

Denge bozukluğu veya baş dönmesi olan her hastanın mutlaka sistematik bir muayeneye (özellikle kardiyovasküler, kulak burun boğaz ve nörolojik muayeneye) tabi tutulması gerekir. Diğer baş dönmesi nedenleri, ilgili branş hekimlerince doğru tanı konulduktan sonra çeşitli yöntemlerle tedavi edilecektir.


POPÜLER GALERİLER
gelinlik modelleri pudra
mac mbfwi pioneering designersi 10
lenzing ecovero mehtap elaidi mbfwi 01
korean beauty kore guzellik sirlari
new york fashion week 26
paris fashion week pudra 12
mac mbfwi pioneering designersi 10
oleg cassini collection 2117 2
EN YENİLER