Pudra.com 10.10.2014

Meme kanseriyle ilgili merak edilenler

Meme kanserini erken tanı ile artık tamamen tedavi etmek mümkün. Memorial Şişli Hastanesi Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abdullah İğci, meme kanseriyle ilgili en sık sorulan sorulara cevap veriyor.

Meme kanseri, kadın kanserlerinin tümünün %33’ünden ve kanserle ilişkili ölümlerin %20’sinden sorumlu. Kansere bağlı ölümlerde ise akciğer kanserinden sonra ikinci sırada geliyor. Meme kanseri yaşla birlikte artış gösterdiğinden, 40 yaşından sonra her kadının yılda bir kez düzenli olarak meme muayenesi ve mamografi yaptırması gerekiyor. Meme kanserini erken tanı ile artık tamamen tedavi etmek mümkün. Bu nedenle kadınların her ay kendi kendine meme kontrolü yapmaları erken teşhis açısından hayati önem taşıyor. Meme kanseri konusunda yeterli ve doğru bilgiye sahip olmak da tedavide başarı şansını artıran önemli bir faktör. Memorial Şişli Hastanesi Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abdullah İğci, Ekim ayının “Meme Kanseri Farkındalık Ayı" olması nedeniyle meme kanseriyle ilgili en sık sorulan soruları yanıtladı.

Meme kanseriyle ilgili merak edilenler

Memede ele gelen her kitle kanser mi?


Memede ele gelen kitlelerin % 90’nından fazlası kanser değil. Bunlar genellikle meme içinde büyüyen kistler, iyi huylu tümörler olabilir veya memenin kendi dokusu kitle gibi bir hal alabilir. Daha çok regl öncesinde meme iç yapısı çok yoğun olduğundan, bu dönemde yapılan meme kontrolleri kitle varlığı düşüncesi oluşturabilir.

Fibrokistler kansere dönüşür mü?


Fibrokistler meme içindeki fizyolojik değişimler ve hastalık olarak kabul edilmiyor. Bu nedenle kansere dönüşme riskleri de yok. Fibrokistik yapıların varlığı sırasında memede kanser gelişebilir ancak sebep bu yapılar olmaz. Stres, üzüntü ve sıkıntı durumlarında fibrokistlerin sayısı artar ve bu durum gerginliğe yol açar. Kafein kullanımı, fazla tuzlu ve yağlı yiyecekler de bu gerginliği tetikler. Fibrokistlerin artışı memede ağrıya neden olur.

Meme kanserinde en önemli risk faktörleri neler?


Meme kanserinde en büyük risk faktörü kadın olmaktır. Kadın cinsiyeti, 100 kat artmış riski ifade eder. Menopozdaki kadınlarda risk daha da yüksek. Östrojen hormonuna maruz kalınan sürede artış olması, meme kanseri gelişme riskini artırır. Göğüs bölgesine radyoterapi yapılması ve özellikle 15 yaşından önce tedavi görmüş olmak önemli bir risk faktörü. Yağ içeriği yüksek yiyeceklerin uzun süreli tüketimi ve her gün 1-2 kadeh alkol tüketimi meme kanserinin artışında etkili.

Kendi kendine meme muayenesi için en uygun zaman hangisi?


Kadınlar kendi kendine meme muayenesine 20 yaşından sonra başlamalı. 20 yaş ve altındaki genç kadınlarda meme kanseri riski düşük olduğundan kafa karıştırıcı ve paniğe yol açıcı etkisi nedeniyle, kendi kendini meme kontrolü önerilmiyor. Meme muayenesi yapmak için en ideal zaman, adet döneminin bitiminden 4-5 gün sonraki dönem.

İlk mamografi ve meme ultrasonu ne zaman yapılmalı?


Ailesinde meme kanseri öyküsü bulunanlar 26, ailesel olarak meme kanserine yakalanma oranı yüksek gruplar 32-34 yaşlarında bir kez, sonraki yıllarda 40 yaşına kadar 1-2 yılda bir mamografi yaptırabilir. 40 yaşından sonra ise her yıl düzenli olarak mamografi yaptırılmalı.

Mamografinin kanser oluşumuna etkisi var mı?


Geçmişte, hastaların yüksek doz radyasyona maruz kaldığı düşünülen mamografilerde bile 30 yıllık hasta takiplerinde, alınan radyasyonun vücut için önemli seviyede bir tehlikesi bulunmadığı ispat edildi. Günümüzde kullanılan dijital mamografi teknolojisi, geçmişe göre 10 kat daha az radyasyon içeriyor. Kişinin düzenli mamografi çektirirken dikkat etmesi gereken en önemli ayrıntı, cihazın kaliteli ve sağlıklı bir görüntü vermesi. Çünkü yetersiz ve kalitesiz görüntü, memedeki çok önemli bir tümörün atlanmasına neden olabilir. Meme kanserinin erken tanısında çok önemli bir payı olan mamografik bulgular iyi kalitede filmlerle daha net bir şekilde seçilebilir. Hatta meme dokusundaki değişimler kanserleşmeden önce dijital mamografiler sayesinde yakalanabilir.

Günümüzde meme kanserindeki cerrahi yaklaşım nedir?


Meme kanseri ameliyatlarında günümüzde, hasta tıbbi açıdan uygunsa ve risk faktörü yoksa meme koruyucu cerrahi uygulanıyor. Hastanın memesinin alınması durumunda ise ikinci yıldan sonra bazı risk faktörleri ortadan kalktığında yeni meme yapılabiliyor. Çünkü meme kanseri nedeniyle memenin kaybedilmemesi ya da daha sonra yeniden bir memeye sahip olunması hastayı psikolojik açıdan rahatlatarak, sosyal yaşama adaptasyonunu daha kolay sağlamasına yardımcı oluyor ve tedavi başarısını arttırıyor. Son yıllarda, memesi alınmak zorunda olan hastalara deri koruyucu mastektomi ve hemen ardından da rekonstrüksiyon yapılabiliyor.

Genç hastalarda meme korunur, yaşlı hastalarda meme alınır mı?


Tıbbi olarak böyle bir görüş kesinlikle doğru değil. Meme, her yaşta kadın için önemli. Yaşlı hastaların memesi alınacak diye bir kural ya da böyle bir anlayış yok. Uygunsa tümörünün evresi, şekli, biçimi ve yaygınlığına bakılarak 70-80 yaşındaki bir kadının memesi de korunabilir.

Meme hangi durumlarda mutlaka alınır?


Meme içinde yaygın tümörleri bulunan, memenin birçok noktasında aynı anda başlamış kanseri olan hastalarda meme koruyucu cerrahiler yapmak mümkün değil. Bu durumda memenin mutlaka alınması gerekir. Hastanın mamografisinde yaygın ve kötü kireçlenmeleri varsa meme kanserinin birçok odakta başlamasına neden olacağı düşünülüyorsa, bu hastaların memesinin alınması planlanmalıdır. Daha önce göğüs duvarına radyoterapi yapılan hastalarda, meme koruyucu ameliyat sonrası yeniden radyoterapi yapılması gerektiği için, bu hastalara mastektomi uygulanmalı.


POPÜLER GALERİLER
gelinlik modelleri pudra
mac mbfwi pioneering designersi 10
lenzing ecovero mehtap elaidi mbfwi 01
korean beauty kore guzellik sirlari
new york fashion week 26
paris fashion week pudra 12
mac mbfwi pioneering designersi 10
oleg cassini collection 2117 2
EN YENİLER