› 
 › 
@Pudra özel haberidir, izinsiz kullanılamaz. 18.01.2012

Berlin'de nereye gitmeli?

Sanat, tarih, kültür, gece hayatı, tasarım, bira... Aklınıza ne gelirse Berlin'de en iyisi var. Son yılların en çok ziyaret edilen kenti Berlin'i Pudra.com için orada yaşayan gezgin Esra Erden yazdı.

Son zamanların en popüler kentlerinden Berlin’e gitmeden önce neler yapabileciğinizi önce biraz çalışmalısınız. Çünkü Berlin sadece tarihi, sanatı ya da festivalleri ile ünlü değil. Bir Avrupa kenti düşünün: Tasarım dünyasının kalbi orada atmaya başlamış olsun. Gece hayatı dillere destan olsun. Dinamik yaşamı tüm dünyadan insanı o kentte toplasın. İşte Berlin böyle bir yer.

Berlin'de nereye gitmeli?

Hiç birini diğerinden ayıramazsınız. Hepsi birbirini tamamlar. Avrupa kentlerindeki durağanlık burada yoktur. Bunda Türklerin Berlin’i ikinci evleri kabul etmesinin de payı var mutlaka.

Berlin’de geçireceğiniz zamanınız kısıtlıysa gitmeden önce dersinize iyi çalışmalısınız! Çünkü Berlin sonsuz seçenek sunan ve hemen her alanda en iyiyi bulabileceğiniz bir kent.

Her ne yaparsanız yapın Spree Nehri ‘de bir bot turu alarak şehri nehir üzerinden görün. Tam kalbinden bir kenti anlamak için bu şart bence. Ayrıca Avrupa’nın en yeşil kenti olan Berlin’de Tiergarten’da kısa bir yürüyüş yapmayı unutmayın.

Şimdi size mutlaka görmenizi tavsiye ettiğim yerleri kısa kısa anlatayım. Her biri turistik bir gezinin vazgeçilmezleri ama aynı zamanda Berlin’i Berlin yapan yerler…

Berlin Dom
Kilise, Kaiser Wilhelm II tarafından 1905’te inşa ettirilmiş. İçi muhteşem. Burayı sadece gezmekle kalmayın. Önceden bilet almak koşuluyla Berlin Dom’da klasik müzik konserine gitmenizi mutlaka tavsiye ederim.






Museumsinsel (Müzeler Adası)
Müzeler adasıda 5 farklı müze bulunuyor. Bir gününüzü müzeler adasına ayırmanız iyi olur. Civarda küçük kafeler var. Bir müzeden diğerine geçerken bu kafelerde Berlinliler’i gözlemleyin.
Müzeler adasında şu müzeler yer alıyor:
1) Altes Museum (Eski Müze)
2) Neues Museum (Yeni Müze)
3) Alte Nationalgalerie (Eski Ulusal Galeri)

4) Bode Museum (Heykel koleksiyonları ve geç dönem antik ve Bizans sanat eserleri sergileniyor)
5) Pergamon Museum (Bergama Müzesi): Müzeler Adası’nın son müzesi olarak 1930'da inşa edilmiş. Alman arkeologlar tarafından Bergama’dan alınan Bergama Zeus Sunağı, Milet’in Pazar Kapısı, İştar Kapısı ve Mshatta Alınlığı gibi bölümler original yerlerinden alınıp bu müzede tekrar birleştirilmiş. Bu eserlerin Türkiye’ye geri getirilmesi için iki ülke arasındaki görüşmeler sürüyor.


Şimdi müzeler bölgesinden biraz uzaklaşalım ama diğer önemli müzeleri de anlatmam lazım size. Çünkü Berlin aynı zamanda bir müzeler kenti...

*Judisches Museum (Yahudi Müzesi): 2000 yıllık Alman Yahudileri anısına adanmış bir müze. Yapısıyla sembolik anlamlar taşıyor ve bir soykırım kulesine sahip.

*Filmmuseum (Film Müzesi): Film ve sinema tarihi ile ilgili aradığınız her şeyi bu müzede bulabilirsiniz.

*Museum fur Naturkunde (Doğa Bilimleri Müzesi): Doğayla ilgili her şey bu müzede. Çocuklu ailelerin mutlaka görmesi lazım.

*Zoologischer Garten (Hayvanat Bahçesi): Dünyanın çeşitli bölgelerinde getirilen 15binden fazla hayvan türüne ev sahipliği yapıyor. Bu yüzden en farklı hayvan türlerini barındıran hayvanat bahçesi olarak da biliniyor. Botanik Bahçesi (Botanischer Garten) ve Akvaryum büyüleyici. Çocuklu ailelerin mutlaka görmesini tavsiye ederim. Ama bilmeliler ki, en az çocukları kadar onlar da mutlu olacaklar Berlin Hayvanat Bahçesi gezisinden.

*Berliner Fernsehturm (Televizyon kulesi): Kulenin en üstünde yer alan küre yapının içinde bir ziyaretçi bölümü ile dönen bir restoran bulunuyor. Berlin’i yukarıdan görmek için en iyi nokta.

*Brandenburger Tor (Brandenburg Kapısı): Soğuk savaş zamanında sınır noktalarından biri olan Brandenburg Kapısı, şehrin bölünüp yeniden birleşmesinin sembolü olarak kalmış.

*Checkpoint Charlie (Charlie Kontrol Noktası): Bölünmüş Berlin'de Doğu-Batı geçiş noktası olarak kullanılan Charlie Kontrol noktası bugün tarihin yaşayan bir parçası olarak duruyor.

*Schloss Charlottenburg (Charlottenburg Sarayı): Berlin’in en büyük sarayı. Bahçesi de saray kadar güzel. Güzel, güneşli bir günde gitmenizi tavsiye ederim. Çocuklar için de çok eğlenceli ve öğretici olabilir bu bahçeyi gezmek.

*Kaiser-Wilhelm-Gedächtniskirche (Kaiser Wilhelm Kilisesi): Batı Berlin'in bir simgesi olarak görünen bu Protestan kilisenin ana kulesi savaşta hasar görmesine rağmen savaşın getirdiği hüznü hatıralardan silmemek için yıkılmış hali ile korunup, anıt olarak sergileniyor.

*Siegessäule (Zafer Sütunu): Prusya zaferinin anısına tasarlanan anıt 3 savaşı simgeliyor.


*Reichstag (Parlamento): Alman Parlamento binasını ve gün ışığını Parlamento içine yansıtan muhteşem cam kubbesini görmelisiniz. Berlin’in 20 Haziran 1991 tarihinde yeniden Almanya'nın başkenti olmasıyla Reichstag da yeniden Almanya Federal Meclis binası oldu. Açılan mimarlık yarışmasını kazanan ünlü mimar Norman Foster tarafından restore edilen bina Nisan 1999’dan beri meclis binası olarak kullanılıyor.

*Bundeskanzleramt (Başbakanlık): Modern tasarımın çizgilerini taşıyan bu yeni yapıt ve çevresi görülmesi gereken yerlerden.

*Schloss Bellevue (Bellevue Sarayı): Almanya Cumhurbaşkanı’na ev sahipliği yapan bu saray ufak bir şato edasıyla Berlin’i kucaklıyor.

*Gendarmenmarkt: Üç önemli binanın birleştiği bu meydan gözalıcı güzelliğe sahip. Französischer Dom (Fransız Katedrali) ile Deutscher Dom (Alman Katedrali) ve Schauspielhaus Konzerthaus (konser salonu) bu meydana yerleşmis en önemli binalar.

*Unter den Linden (Ihlamurlarin altında): Brandenburger kapısından başlayarak Alexanderplatz’a kadar giden bu geniş ve uzun cadde, şehrin karakterini sergiliyor. Pudra.com olarak bu harika caddede yapacağınız yürüyüşün Berlin'i daha iyi anlamanızı sağlayacağından eminiz.

*East Side Gallery (Doğu Yakası Galerisi-Berlin Duvar kalıntısı): Yüzlerce metre uzunluğundaki dünyanın en büyük açık hava sergisini görmelisiniz. Ünlü grafiti sanatçılarının duvara boylu boyunca yaptığı resimler ziyaret eden herkesi etkiler.








*Kreuzberg: Kreuzberg Berlin'in küçük İstanbul’u. Biraz Cihangir, biraz Taksim havası var. Genellikle Türklerin yaşadığı bu bölgede yürüyüş yapın, nehir kenarında nefis Alman biralarından için ya da kahve dükkanlarında kendinize güzel bir kahve söyleyin. Kreuzberg Merkezi levhasının Türkçe yazıldığını gördüğünüzde şaşırmayın. Kreuzberg’de hiç yabancılık çekmeyeceksiniz.

*Postdamer Platz: Sony Center ve alışveriş merkezlerinin olduğu bölge, her yılın Şubat ayında gerçekleşen Berlinale Berlin Film Festivali’ne ev sahipliği yapıyor. Yüksek binaları ve iş kulelerinin olduğu semtte modern Berlin’i yaşabilirsiniz.

*Alışveriş merkezleri: KaDeWe (Kaufhof Des Westens-Batı’nın Alışveriş Merkezi), La Fayette ve Alexa alışveriş merkezlerinde istediğiniz her türlü ürünü bulabilirsiniz. KaDeWe Batı Berlin’in en lüks alışveriş merkezi. La Fayette de Doğu Berlin’in lüks alışveriş merkezi olarak hizmet ediyor. Alexanderplatz’da yer alan Alexa ise daha cok orta sınıfa hitap eden her türlü ürünü bulabileceğiniz bir yer. KaDeWe’nin üst katında bulunan çeşit çeşit küçük restoranları mutlaka görmelisiniz. Bu restoranların bir çoğu pahalı. Yemek yemeden çıkman diyenler için en azından deniz ürünlerinin olduğu alanda yer alan somon ya da karides sandviçlerini tavsiye ediyorum. Tanesi 4.95 Euro. Kurfürstendamm ve Friedrichstrasse Caddeleri üzerinde yürüyerek alışveriş keyfini çıkarabilirsiniz.

*Flohmarkt (2.El Pazar): Berlin’in ünlü 2. el pazarları görmeden dönmeyin. Önemli pazarlar; Arkonaplatz, Mauerpark, Schöneberg, Kunstmarkt Strasse des 17 Juni.

Bir sonraki yazımda size Berlin'de nerede ne yemeli konusundaki tavsiyelerimi yazacağım. Detaylı bir yeme-içme rehberi olacağından emin olabilirsiniz.

En iyisi siz biletinizi şimdiden alın, 2012'de tüm yollar Berlin'e çıkacak gibi görünüyor...

Berlinerin Esra


POPÜLER GALERİLER
gelinlik modelleri pudra
mac mbfwi pioneering designersi 10
lenzing ecovero mehtap elaidi mbfwi 01
korean beauty kore guzellik sirlari
new york fashion week 26
paris fashion week pudra 12
mac mbfwi pioneering designersi 10
oleg cassini collection 2117 2
EN YENİLER