@Pudra özel haberidir, izinsiz kullanılamaz. 18.05.2011

Annelikten neler öğreniyorum?

Çocuklarımızın hayatındaki rolümüz onların gelişimiyle azalsa da, onların hayatında daima var olacağız. Varlığımız, çocuklarımız için her zaman en büyük değer olacak.

Geçtiğimiz günlerde anne olmanın anlamını sorguladım kendimce... Bunun sebebi cici kızım doğduktan sonraki ilk anneler günümüzün hiç de önceden planladığım gibi geçmemesiydi. Hayallerimde bütün günü cici kızımla beraber geçirip, ona balon alıp sahilde dolaşıyorduk. Oysaki ben katıldığım bir eğitim dolayısıyla neredeyse bütün günü ondan ayrı geçirdim.

Annelikten neler öğreniyorum?

Anne olmak bana yeni bir kimlik kazandırdı. Yeni kimliğimle bir insanın hayatında kişiliğinin sınırlarını belirlemedeki rolümün önemini fark ettikçe kendimi geliştirmek için daha büyük bir motivasyon duyuyorum. Zaten bu motivasyon, bu anlamlı günü ondan ayrı geçirmeme sebep oldu.

Ve bu kimliğimle oynadığım büyük rolü düşünmeye başladım. Acaba annelik kimliğimde yol alırken olanların ve olacakların ne kadar farkındayım?

Katıldığım kişisel eğitimler sonrasında geldiğim noktada biliyorum ki 0-6 yaş arasında bütün söylediklerimi cici kızım bilinçaltına sorgusuzca, bir filtre olmaksızın kaydediyor.

İlk kelimelerini, ilk adımlarını öğrenme sırasındaki en büyük modellemesi benim. Benim korkularımı, sevinçlerimi, yargılarımı, endişelerimi sorgusuz sualsiz alıyor.

Kızım 6 yaş sonrasında neden sonuç ilişkilerini kurmaya başlayınca ise iletişimimizde farklı bir seviyeye geçecek. Onun zihninin oluştuğu, ‘Ben’ kimliğinin ortaya çıktığı bu yaşlarda başı sonu kaybolmuş “ Neden böyle?” soruları bizim gündemimizde başköşeye oturacak.

Ya daha sonraları? 11-21 yaş arası kendi ergenlik zamanlarımı düşünüyorum da, annemle ne çok tartışırdım. Arkadaşlarımın söylediklerini veya belli zamanlarda ilgimi çeken farklı kişileri gözümde ne çok büyütürdüm. Annem dışındaki herkes doğru, bir o yanlıştı sanki…

Kızım da 11 yaşından sonra başlayan ergenlikte sahip olacağı yeni kimliklerle belki biraz da bana kafa tutacak. Bir sorunu olduğunda benden önce taparcasına sevdiği arkadaşlarına danışacak. Beni sık eleştirecek, dinlemeyecek. Hayatı anlamaya çalışırken, kendi kanatlarını keşfedecek. Bozulan dengesini bulmak için beni terazide eksi tarafa koyacak.

İlerleyen yaşlarında ise şu an ilk adımlarına duyduğu heyecanı ilk flörtüne, ilk arkadaş partilerine, hobilerine hissedecek. Bana hayatında daha az yer ve zaman ayıracak. Kanatları benden uzaklara çırpacak, merakının rüzgarına kapılacak.

Onun hayatındaki rolüm, onun gelişimiyle azalsa, zaman zaman terazide eksi tarafa da gitse aslında onun bütün hayatında daima var olacağım. Her zaman fiziksel bedenimle olamasam, her düştüğünde fiziksel olarak arkasında duramasam da; sözlerimle, aşıladığım değerlerle, hayatındaki anlamları oluşturmasındaki manevi katma değerimle hep onun içinde olacağım. Tıpkı benim annenim benim bütün kimliklerimde yaşamındaki bütün alanlarda oynadığım rollerimde destek olması gibi…

Ne zaman kendimi biraz kırık hissetsem azıcık boğazım ağrısa hemen annemin çorbasını özlerim.

Önemli bir görüşmeden önce annemden dua etmesini bana iyi dileklerde bulunmasını için telefon ederim. Onun varlığı benim için hala en büyük değer.

İyi ki varsın anneciğim… İyi ki benimle var olacaksın. Senin bana öğrettikleri hep hatırlıyorum.

Annelerimiz bize neler öğretti? Gelin biraz gülümseyerek hatırlayalım:

Duaların gücünü öğretti: Yat, kalk dua et ki baban müzik setinin bozulduğunu fark etmedi…

Mantıklı düşünmeyi öğretti: Ben öyle diyorsam öyledir!

İleri görüşlülüğü öğretti: Çıkmadan önce temiz bir çamaşır giy. Yolda Allah korusun başına bir şey gelir, kirli çamaşırla etrafa rezil olursun.

Traji komikliği öğretti: Sen daha gülmeye devam et, birazdan ben seni tam güldüreceğim.

Çelişkileri öğretti: Kapa çeneni çorbanı iç!!

Dayanıklılığı öğretti:
O ıspanak bitene kadar sofradan kalkmak YOK !!!

Meteorolojiyi öğretti: Şu dağınıklığa bak.. Yabancı biri görse, odadan kasırga geçmiş sanır.

Abartmayı öğretti: Sana 500 bin defa söyledim, kirli ayakkabılarınla içeri girme diye…

Korkmayı öğretti: Dinleme bakalım, anne sözü dinleme! Kafana meteor düşecek kenara çekil diye bağırsam, onu bile dinlemezsin di mi?

Kıskanmayı öğretti: Dünyada senin annen baban gibi mükemmel bir aileye sahip olmayan, kaç milyon çocuk var biliyor musun?

Sabırlı olmayı öğretti: Baban eve gelsin sen görürsün…

Diyalog kurmayı öğretti: Sana bir şey sorduğumda cevap ver! Ne söyleyeyim anne? Sus!! Bana cevap verme!!

Tıp bilgilerini öğretti: Gözlerini şaşı yaparken bir gün öyle kalıvereceksin.

Olgunluğu öğretti: Bu tabağın hepsini bitirmezsen asla büyüyemezsin.

Genetiği öğretti: Bütün kötü huyların babana çekmiş…

Bilgeliği öğretti: Benim yaşıma gel de anlarsın o zaman...

Adaleti öğretti: Bir gün senin de çocukların olacak… İnşallah onlar da sana şimdi bana yaptıklarını yaparlar..


Hayatta annelerinizden aldığınız bilgileri kendi filtrelerinizden süzerek deneyimlemenizi dilerim,

(Bu yazımın devamı olan Annelik kimliği neden en büyük Matruşka? yazımı okumak için tıklayın...)

Sevgiyle yazdım,
Saba Deniz
Yaşam koçu


POPÜLER GALERİLER
gelinlik modelleri pudra
mac mbfwi pioneering designersi 10
lenzing ecovero mehtap elaidi mbfwi 01
korean beauty kore guzellik sirlari
new york fashion week 26
paris fashion week pudra 12
mac mbfwi pioneering designersi 10
oleg cassini collection 2117 2
EN YENİLER