milliyet cadde 25.05.2010

İşe kendinizi sevmekle başlayın

Psikolog Dr. Başak Demiriz'in kendini sevmeyle ilgili psikoterapi diyalogunu mutlaka okuyun. Unutmayın; herşeyin başında önce kendinizi sevmeniz var.

Psikolog Dr. Başak Demiriz’in Milliyet Cadde’de yer alan köşesini severek takip ediyoruz. Psikoterapi diyaloglarından oluşan yazılardan “kendini sevme” konusuyla ilgili olanı sizlerle paylaşmak istedik…

İşe kendinizi sevmekle başlayın

İnsan kendini sevmezse, sürekli eleştirirse ve kendine güvenmezse doğal olarak mutsuz olur, kendine kızar, hayal kırıklığı yaşar. Kendimizle olan aslında en çok özen göstermemiz gereken ilişki olmalıdır. Ancak, bu ilişkiyi iyileştirmek zaman alabilir.

Danışan: Başarılı bir iş kadınıyım, iyi para kazanıyorum. Beni seven bir eşim ve bir çok arkadaşım var ama içimde hep bir sıkıntı oluyor ve neden olduğunu anlayamıyorum.

Dr. Başak: Sıkıntı dışında başka neler hissediyorsunuz?

Danışan: Bazen biraz da kızgın hissediyorum.

Dr. Başak: Kime kızıyorsunuz?

Danışan: Çoğunlukla kendime kızıyorum.

Dr. Başak: Ne zamanlar?

Danışan: Çok farkında değilim, sanki durup dururken içim de bir sıkıntı, bir hayal kırıklığı ve kızgınlık beliriyor.

Dr. Başak: Buna neden olan bildiğiniz başka bir hastalığınız yoksa, durup dururken kendinizi kötü hissetmeniz pek mümkün değildir. Demek istediğim, kötü hissediyorsanız aklınızdan mutlaka bir düşünce geçmiştir ve bu da genellikle olumsuz bir düşüncedir.

Danışan: Olabilir, aynı anda kim bilir kaç yüz tane şey geçiyordur aklımdan.

Dr. Başak: Ve bu düşüncelerimiz o kadar hızlı geçer ki bazen ne düşündüğümüzü farkına bile varamayız. Ama farkına varmaya çalışmamız önemli, bu sayede irrasyonel olan ve bize zarar veren düşünceleri ayıklayabiliriz. Bu düşünceleri ortaya çıkarmanın en iyi yolu iç seslere kulak vermektir. Mesela, bu günü düşünelim. Bu gün kendinizi kötü hissetmeye ilk ne zaman başladınız?

Danışan: Sabah işe gitmeden önce.

Dr. Başak: Sabah uyandınız, hazırlandınız, kahvaltınızı yaptınız, bu sırada kötü hissediyor muydunuz?

Danışan: Onları yaparken iyiydim, ama sonra odama geldim giyinmeye başladım. Galiba içimin sıkıntısı o zaman başladı.

Dr. Başak: İsterseniz o ana odaklanalım şimdi. Giyinmeye başladığınız sırada neler düşündüğünüzü hatırlıyor musunuz?

Danışan: Hatırlıyorum, çünkü bir türlü ne giyeceğimi bulamadım, biri dar geldi, birinin rengini yakıştırmadım yüzümü soluk yaptı, başka bir gömlek giydim, kendimi çirkin hissettim. Tabii bu arada içim sıkılmaya da başlamıştı.

Dr. Başak: O an aklınızdan geçen cümleleri hatırlıyor musunuz?

Danışan: “Yine çok şişmanladın,” “Ne giysen yakışmıyor,” “Yüzün yorgunluktan çöktü bu renkler daha da çirkin gösteriyor” gibi şeyler.

Dr. Başak: Bu cümleleri yüksek sesle söyleyince kendinize ne kadar acımasız olduğunuzu fark ettiniz mi? Diyelim yanınızda çok sevdiğiniz bir arkadaşınız var ve uygun bir kıyafet giymek için aynanın önünde birkaç kıyafet deniyor. Biraz önce kendinize söylediğiniz cümlelerden birini ona söyleyer misiniz?

Danışan: Katiyen! Onun kalbini kırmak istemem.

Dr. Başak: Ama fark ettiyseniz kendinize rahatça söyleyebiliyorsunuz. Bu kadar olumsuz şeyler duyan bir insanın kendisini iyi hissetmesi mümkün mü?

Danışan: Evet değil tabii, ama ben kendimi çirkin ve bakımsız bulurken zaten iyi hissedemem ki.

Dr. Başak: Hatırlıyor musunuz, “İnsan durup dururken bir şey hissetmez” demiştim, yani sizin öyle hissetmeniz için mutlaka içinizdeki seslerin o olumsuz şeyleri söylemiş olması lazım. Öyleyse kendinize baktığınızda güzel şeyler söylemiyorsunuz ve kendinizi beğenmiyorsunuz.

Danışan: Pek beğendiğimi söyleyemem.

Dr. Başak: Sanırım problemin kaynağını bulduk. Seansın başında “Birçok arkadaşım var, hepsiyle aram iyi, eşimle iyi” demiştiniz ama anlaşılan sizin ‘kendinizle’ aranız iyi değil.

Danışan: Evet, olumsuz iç sesler beni rahat bırakmıyor.

Dr. Başak: İnsan kendisini sevmezse, kendine güvenmezse, kendisini kabul etmez, saygı göstermez, sürekli eleştirirse doğal olarak mutsuz olur, kendisine kızar, hayal kırıklığı yaşar.

Danışan: Ben kendime güvendiğimi zannediyordum.

Dr. Başak: Belki bazı konularda güveniyor, bazı konularda güvenmiyorsunuzdur. Hayatınızda tamamen güvendiğiniz biri var mı?

Danışan: Evet, babama çok güvenirim. Çok güçlü, azimli, kararlı, dengeli, iyi kalpli ve dürüst bir insandır ve beni olduğum gibi kabul eder ve bana saygı duyar. Onun da hataları vardır elbette ama yine de güvenirim.

Dr. Başak: Son cümlenizi aklınızda tutun. Şimdi sizin ‘kendinizle’ olan ilişkinize bakalım. Kendiniz ile ilgili ne hissettiğinizi söyler misiniz?

Danışan: Ben de iyi kalpliyimdir, dürüstümdür, çalışkanımdır, azimliyimdir.

Dr. Başak: Kendinize inanıyor, saygı duyuyor musunuz?

Danışan: Aslında inanıyorum ama bir taraftan da eleştiriyorum.

Dr. Başak: Büyük bir olasılıkla, iyi taraflarınızdan çok kötü taraflarınıza odaklanıyorsunuz.

Danışan: Evet maalesef öyle.

Dr. Başak: Babanız için söylediğinizi hatırlıyor musunuz? “Onun da hataları vardır elbette ama yine de güvenirim.” Eğer kendinizi olduğunuz gibi kabul etseydiniz, başarılarınızı takdir etseydiniz, kendinize saygı gösterseydiniz, inanıp güvenseydiniz, olumsuz taraflarınızı acımasızca eleştirmek yerine, destek veren cümleler söyleseydiniz, zayıf olduğunuzu düşündüğünüz konularda kendinize kızmak yerine yüreklendirmeye çalışsaydınız nasıl hissederdiniz?

Danışan: Çok iyi hissederdim. Babam da bana böyle davranır zaten (gülerek). Beni olduğum gibi kabul eder ve hep takdir eder. Ama benim kendime bu kadar iyi davranmadığım kesin.

Dr. Başak: Problemlerimizin çoğu kendimizle ilgili olumsuz tutumlarımızdan, inançlarımızdan kaynaklanır. Kendimizle olan ilişkimiz aslında en çok özen göstermemiz gereken ilişki olmalıdır. Bu ilişkiyi iyileştirmek zaman alabilir, ama en azından bu gün, gün boyunca kendinize nasıl davrandığınızı gözlemleyerek işe başlayabilirsiniz. Bu arada sizinle ünlü terapist Virginia Satir’in bu konu ile ilgili bir şiirinin ufak bir bölümünü paylaşmak istiyorum ve bunu sık sık okumanızı tavsiye ediyorum:

“Ben kendimim, tüm dünyada benim gibi hiç kimse yok, bazı yönleri bana benzeyenler var, fakat kimse tam olarak tüm yönleriyle benim gibi değil. Tüm zafer ve başarılarım benim, tıpkı tüm hatalarım gibi, çünkü beni oluşturan tüm parçalar benim, ben kendimle tamamen yüzleşebilirim ve böyle yaparak beni oluşturan tüm parçaları sevip onlarla dost olup, dostça yaşayabilirim”


POPÜLER GALERİLER
gelinlik modelleri pudra
mac mbfwi pioneering designersi 10
lenzing ecovero mehtap elaidi mbfwi 01
korean beauty kore guzellik sirlari
new york fashion week 26
paris fashion week pudra 12
mac mbfwi pioneering designersi 10
oleg cassini collection 2117 2
EN YENİLER