@Pudra özel haberidir, izinsiz kullanılamaz. 04.12.2009

Mea Culpa: Sorumluluklarınızın farkında mısınız?

Yaşadıklarımızın sorumluluğunu alabildiğimiz zaman istediğimiz her şeyi yaratabiliriz. Nasıl mı?

''Mea culpa, mea culpa, mea maxima culpa''


Latince bu kelimelerin Türkçe karşılığı “Benim hatalarım yüzünden, benim hatalarım yüzünden, benim en ağır hatalarım yüzünden’’ demektir.


Son zamanlarda o kadar çok kişisel gelişim, felsefe, tasavvuf kitapları okuyorum ki, her yerde aynı bilgilerden bahsedildiğini size çok net söyleyebilirim.

Bütün kitaplar inançları sorguluyor. Neye, nasıl ve ne zaman, hangi sebeple inanmaya başladığınızı fark etmenizi istiyorlar. Bütün yazarlar sanki bir olmuşlarda aynı bilgiyi kendi tecrübelerini, düşüncelerini katarak yeniden farklı yorumlarla veriyorlar.

Olan şu aslında: Ortada mükemmel bir resim var ve her bakan buradan gördüğüne göre bir anlam çıkarıp, kendi kabı ölçüsünde paylaşıyor. Kabı büyük olan çok kişiye, küçük olan ulaşması gerekenlere ulaşıyor.

Ben de bu resmi görmeye başladıkça, heyecanlanıyor ve içimdeki bilge ile konuşuyorum. Her an yaşadığım deneyimlerle resim daha da netleşiyor, resmin mükemmelliği içinde kayboluyorum.

Ve kendimi görüyorum, sorumluluklarımın farkına varıp, yaratıcılığıma sahip çıkıyorum.

Mea culpa
Tüm sırların sırrı “Mea Culpa’’ dır. Her olayda başınıza ne gelirse gelsin kendinizi sorumlu tutun, işte sırların sırrı budur.

Siz neye inanıyorsunuz? Dışarıda sizi yöneten bir gücün varlığına mı, yoksa yaşamınızın yaratıcısının kendiniz olduğuna mı?

İşte bu aslında en can alıcı nokta, çünkü siz neye inanırsanız, sizin gerçeğiniz o oluyor.

“Düşünce yaratıcıdır, düşünce yaratır.”

Bu sebeple dışımızdaki olaylar içimizin bir yansımasıdır. İster olumlu olsun, ister olumsuz her şeyi düşünce yaratır. Zaman kavramı araya giren bir sis bulutu gibidir, durumların ve olayların özdeş olduğunu görmemizi engeller. Yaşadıklarımızın sorumluğu almamız önemlidir. Sonuç olarak bunu yaratan bizim düşüncelerimizdir.

Yaşadıklarımızı nasıl yaratıyoruz?

Duygular, düşünceler, hisler, heyecanlar, bütün durumlara her an yolladığımız davetiyelerdir. İster iyi olsun, ister kötü olsun belli türde bir olayın başımıza gelebilmesi için öncelikle içimizde onun gerçekleşeceği koşulları yaratmamız gerekir. Bu noktada da hislerimiz, duygularımız bize yardımcı olurlar. Düşüncelerimizi bir tuvale benzetirsek, düşüncelerimiz gerçeğimizi yaratırlar, duygularımızda bu tuvaldeki renklerdir. Sorumluluk ise her zaman fırçayı tutan elimizdedir.

İşte bizim resmimizin yani gerçeğimizin oluşması bu şekilde olur.

Benzer tecrübeleri neden yaşıyoruz?

Bazen bir bakarız hep benzer olaylar yaşamışız ve yaşamaya devam ediyoruz.

Örneğin; iş ortamında patronunuzla anlaşamıyorsunuz diyelim. Sizin değerinizi bilmediğini düşünüyorsunuz ve size verdiği işleri yapmaktan mutlu olmuyorsunuz. İş değiştiriyorsunuz ve bir süre sonra yeni patronunuzun da eski patronunuzdaki benzer davranışları sergilediğini görüyorsunuz. Ve siz gene mutsuz oluyorsunuz. İş değiştirmek istiyorsunuz.

Birçok deneyim bu şekilde kendini tekrarlar. Biz bir farkındalık yaşayana kadar da bu döngü sürer gider.

Farkındalıkta olabilmemiz için yapmamız gereken, olaylarla kaynaklandıkları durumlar arasındaki ilişkiyi şekillendirebilmemizdir. Bir iyileştirme yapabilmemiz için yaşadıklarımızın sorumlusunun biz olduğunu kabul etmemiz gerekir.

İşte yaratımda olabilmemizin, olanın farkında olabilmemiz baş kuralı olan sırların sırrı “Mea culpa’’ burada da karşımıza bu şekilde çıkmaktadır.


Yaşadıklarınızın sorumluluğunu alabildiğiniz ve istediklerini yaratabildiğiniz günler dilerim,


Sevgiyle yazdım,
Saba Deniz
Yaşam Koçu


POPÜLER GALERİLER
gelinlik modelleri pudra
mac mbfwi pioneering designersi 10
lenzing ecovero mehtap elaidi mbfwi 01
korean beauty kore guzellik sirlari
new york fashion week 26
paris fashion week pudra 12
mac mbfwi pioneering designersi 10
oleg cassini collection 2117 2
EN YENİLER