› 
 › 
@Pudra özel haberidir, izinsiz kullanılamaz. 28.05.2015

Kapalıçarşı'da muhteşem Tuvanam defilesi

Tuvana Büyükçınar Demir, Golden Baazar adını verdiği haute couture koleksiyonunu muhteşem bir defileyle dünyanın en büyük çarşısı Kapalıçarşı’da tanıttı. Defile öncesi Pudra.com olarak biz de Tuvanam markasının baş kahramanı ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

Bugün özel bir defileniz var. Moda dünyasına girdiğiniz günden bugüne kadar yapmak istediklerinizin hepsini gerçekleştirebildiniz mi?
Sanırım öyle… Bugünkü defilede hayallerimin devam ettiğini gösteriyor. Sürekli tekrarlasam da bu yaz 40 yaşıma basıyorum ve ben bu yaşıma kadar hep hayallerimin peşinden gidip birçoğunu başardım. Hayallerimin bittiği gün benim de bitmem demek olur. Dolayısıyla hayal kurmaya ve gerçekleştirmeye devam edeceğim. Ama bu herhalde moda kariyerimin en özeli ve unutulmazı olarak kalacak. Aslan’a bırakacağım, ilerde gurur duyması gereken ve gurur duyacağı en büyük hediye.

Sizin için en büyük tatmin ne?
En büyük tatmin hayallerinin gerçek olması. Bugünkü gibi... Şu an bir imkansızı başardık. İmkansızı başarmanın üstünde bir mutluluk olduğunu düşünmüyorum ve her şeyden önce iç dünyamda çok mutluyum.

Sürekli değişen ve gittikçe daha da zorlaşan tekstil sektöründe kalıcı isimlerden birisiniz. Bunun arkasındaki sır ne sizce?
Farklı olmanız ve markanızın kimliğini oluşturmanız gerekiyor. Devir çok büyük bir rekabetin devri. Ve bu rekabette bence en önemli şey markanızın bir kimliğinin olması ve bakıldığında “işte bu onun” denmesi. Ben bu güne kadar Tuvanam markasıyla bunu başarmış kişilerden biriyim. Çünkü gerek sosyal medyada aldığım yorumlar gerek A46 TUVANAM markasının oluşturduğu müşteri portföyü bunu anlatıyor. Bir davette Tuvanam markasını giyen yüzleri seçebiliyorsunuz. Bence bugün kalıcı olmak adını alınan cesur kararlar ve bununla beraber istikrarlı üretim, farklı tasarımlar, kalite, ekip başarısı ve marka olmanın gerektirdiği kurumsallaşmaya özen göstermek her zaman kalıcı olmayı sağlayan etkenler bence.

Bu yüzden mi tasarımlarınızda fark yaratabiliyorsunuz?
Evet, "Ben" olmaktan vazgeçmiyorum. Yaşadığım tüm duygularımı koleksiyonlarıma yansıtıyorum.

Peki, yeni koleksiyonunuzdan bahsedelim. Nasıl bir süreci vardı? Nelerden ilham aldınız?
Benim modaya ilgi duymam 16 yaşlarımda Kapalıçarşı’yla başladı. Boş zamanlarımda babamla beraber Kapalıçarşı'ya gelip burayı keşfetmeye çalışırdım. Buradan aldığım kumaşlarla eve gidince yastıkları kaplayan, annesine bir şeyler verip diktiren bir kızdım. Bu büyülü dünyadan etkilenmemek mümkün değildi. Buradan aldığım kumaşları yerlerde sürükleyerek taşıyıp hevesle annemin arkadaşına gidip etekler diktirdiğimi bilirim. Amaçsız bir şekilde kumaşlar alıp saklardım. Sadece esnafla konuşmak için bile buraya gelir sonra da eve geri dönerdim. Burası benim hayata başlama noktamdı. Dolayısıyla baktığınız zaman benim bu koleksiyonu oluşturma sürecim hazırdı. Çocukluk yıllarımdan bu zamana dayanan bir birikimdi. Hayatım boyunca beni etkileyen ışıltılar buranın dokusu, kokusu bütün koleksiyonlarıma damga vurmuş bir esintiydi. Belki İtalya'da yaptığım düğünümden de çok esinti almış olabilirim. Yaşanmışlıklarını biriktiren biri olarak Kapalıçarşı her koleksiyonumda malzeme ve duygu olarak hep vardı.

O zaman defilenizi Kapalıçarşı’da gerçekleştirmek sizin için daha da büyük bir anlam taşıyor
Böyle bir hayalim olduğunu beraber çalıştığımız tüm ekip arkadaşlarıma ve sponsrorum anlatmıştım. Sevgili başkanımız Mustafa Demir’in bu projeye sıcak bakması sayesinde ve bağlantılarıyla onay aldıktan sonra hemen işe koyulduk. Bu tamamıyla hayatıma giren özel insanlar ve birikimlerimin eseri.

Koleksiyonda özellikle nasıl kumaşlar kullandınız?
Bugün çok mutluyum, Giorgio Armani’nin çalıştığı kumaşçılardan tutunda Acqua markasının çalıştığı kumaşçılara kadar yurt dışında yeni kontaklar kurdum. Bugün onların özel brokarları, özel ipekleri, özel işlemeleri, Hindistan’da 6 ay öncesinden özel dokutulmuş ipek kuponlar, Fransız dantelleri, İsviçre dantelleri, özel dokulu danteller, Swarovski taşlı işlemeler ve nakışlar hepsi bir bütün halinde. Kısacası koleksiyonda modaya ait tüm malzemeleri bir arada görebileceksiniz.

Atelier Rebul defileniz için özel bir koku tasarladı. Bu işbirliği nasıl oluştu?
Rebul’ün ortaklarından sevgili Nuket Filiba çok eski arkadaşım. Dediğim gibi burada bütün eskilerimi, özellerimi biriktirdim. Bugün yine onun etkisini yaşıyoruz. Rebul aynı zamanda vazgeçemediğim bir marka. Özellikle Atölye Rebul olarak geliştirdikleri yeni seriyi çok beğeniyorum. Golden Bazaar koleksiyonumu görünce bu koleksiyona özel bir koku yaratmak istediler. İyi ki varlar. Çünkü koleksiyona buram buram bir etki kattılar.

Yeni sezonda hangi parçalar ön plana çıkacak?
İşlemeler ve brokarlar ön planda olacak. Pantolonlar vazgeçilmez olacağı gibi beller yükselecek. Bugün çok ciddi ve uzun zamanın birikimi olan bir haute couture koleksiyonu sergilenecek, kışın bu büyünün devamını göreceksiniz. Özellikle işli güderi paltolar, pantolonlar ve el işleri ön planda olacak. Yeni sezonda ışıltı ve gösteriş hakimiyetini sürdürecek.

Son bir sorum daha var. Sizce yapılan en büyük moda hatası nedir?
"Asla" demek. Abartıya kaçmak ve marka kurbanı olmak.

Çok teşekkürler.
POPÜLER GALERİLER
gelinlik modelleri pudra
mac mbfwi pioneering designersi 10
lenzing ecovero mehtap elaidi mbfwi 01
korean beauty kore guzellik sirlari
new york fashion week 26
paris fashion week pudra 12
mac mbfwi pioneering designersi 10
oleg cassini collection 2117 2