› 
 › 
Junoastrology.com 24.08.2016

Gezegenler engelleri kaldırmanız için kavuşacak!

Bu Mars-Satürn kavuşumu yol almamıza engel olan her şeyi ortadan kaldırmamız için fırsat olabilir. Juno Yıldız Gözlemcisi bu kavuşumun etkilerini yazdı.

Malum ters düz gitti derken, Yay burcuna giren Mars, Satürn’e hayli yakın seyrediyor. 24 Ağustos’ta da tam kavuşum halinde olacaklar. Bu görünüme eşlik eden ama yeterince dikkati çekmeyen gösterge ise, Neptün’ün bu kavuşuma kare açı yapması!

Mars-Satürn Kavuşumu'nun etkileri

Klasik astrolojiye göre Mars ve Satürn "malefic" gezegenler ya… Elbette ortamdaki yorumlar feci. Sizin benim gibi fanilerin takıldığı yer ise; "Bu durum bize bir şey yapar mı?" Hep söylediğim şeyi yine tekrar edeyim; "Gezegenler bize bir şey yapmaz!" Onlar sadece içinden geçilen süreçler ve alınması gereken dersler hakkında işaretler, uyarılar taşırlar. İkinci olarak da bir şeyi itiraf edeyim; Ben aforoz edilesi bir yıldız gözlemcisi olarak Malefic diye bir şeye inanmıyorum. "Nice Benefic" yani "iyicil" diye yutturulan Jüpiter-Venüs görünümlerinde, neler geldi bu memleketin başına… Neyse!

Ben sakin ve sade bir şekilde size bu kavuşumun ve aldığı görünümlerin bizi üzerinde çalıştıracağı konuları dilim döndüğü kadar anlatayım.

Mars Yay burcunda tam bir "tutmayın beni" sembolüdür. Satürn’ün yılmaz yorulmaz inadı ile kavuştuğunda ise, ortaya bir sumo güreşçisi çıkar. Yani imkansız gibi görülen bir ısrar ve dayanıklılık oluşur… Ya da böyle bir dayanıklılığı gerektiren durumlar gündeme gelir.

Eğer sürecini doldurmuş ve yıkılması gereken oluşumlar varsa, bu kavuşum onların yıkımına giden uzun yolu tetikler! Her sorunu, sert ve ödünsüz bir güç kullanımı ile çözmeye, tabiri caizse, önüne gelen her engele ince düşünceden yoksun bir hızar gibi dalmaya kalkışmak, yolu açayım derken çevreye zarar verdiğini fark etmemek ise, bu kavuşumun yan etkisidir.

Ama yukarıda da belirttiğim gibi konumuz sadece Mars&Satürn kavuşumu değil… Bu kavuşumun Retro Neptün’e karesinden söz ediyoruz!

Balık’taki Retro Neptün, uzun zamandır gözardı ve hatta hasır altı edilen, gündeme getirilmeye getirilmeye yaygın ve yapışkan bir hal almış zafiyetlere işaret eder. Fiziksel düzlemde ihmal edilen hastalıklar ve bağımlılıklar, sosyal düzlemde yolsuzluklar, ahlak ve hukuka aykırı faaliyetler, duygusal düzlemde bastırılmış kaygılar ve anlamını yitirmiş inanç ve bağlılıklar bu kapsamda ele alınabilir. İnatçı ve biraz da özensiz bir güce işaret eden Satürn&Mars kavuşumunun, kangren halini almış zafiyetlere kare çekmesine gelince;
  • Politik veya askeri güç odaklarının içindeki yolsuzlukların ele alınması ve bazen biraz kaba kesim gibi görünen kökten bir temizlik harekatına kalkışılması, bu görünüme birebir denk düşer.
  • Uluslararası platformlarda, ülkeler birbirlerinin zafiyetlerinin üzerine giderek güç elde etmeye ya da aslında göze alamayacakları çıkışları blöf yaparcasına ima etmeye yatkın olabilirler. Yapılan işbirlikleri ya da verilen desteklerin ardında da gizlenmeye çalışılan zafiyetler ya da ifade edilmeyen planlar olabilir.
  • Sosyal düzlemde belirsizlik hissi ve bunun getirdiği plan yapma ya da yol alma zorluğu tırmanışa geçebilir.
  • Hareket alanı açabilmek, bir amaca yönelik çalışmaları tamamlamak adına, şeffaflık ve dürüstlük ilkeleri çiğnenebilir.
 

Bireysel düzlemde ise;

Hayatta yol almamıza, gelişme kaydetmemize engel olan zafiyetleri saptamak ve bunları bertaraf edecek zorlu, uzun vadeli ancak gerekli adımları atmak için çok iyi bir süreçten geçiyoruz. Zaten biz bu zafiyetleri görüp düzeltmek istemesek dahi, süreç önümüze bunların bize getirdiği zararları çıkartacak ve hayat bizi bir anlamda köşeye sıkıştırarak, yeni bir yol çizmeye mecbur bırakacak.

Buna kötü demeyin! Kötü olan, bu güne kadar ihmal etmiş, görmezden gelmiş olmamızdır. Oğlak'ınız konuştu..

Bu süreci verimli bir şekilde geçirmek için kendimize şu soruları soralım;
  • Sağlığım, işim, sorumluluklarım ve ilişkilerim konusunda hangi sorunları göz ardı ediyorum?
  • Kendimi ya da başkalarını aldatarak, oyalayarak, olası problemleri yok sayarak daha ne kadar devam edebilirim?
  • Neden bir zaafı taşımanın yükü yerine, bir zaafı kabullenmek ve gereğini yapmanın zor ama ufuk açıcı yolunu seçmiyorum?
  • Alıştığım çukur, hakikaten tırmanılacak dağdan iyi mi? Neden bir deneyip, ne hissedeceğime bakmıyorum.
  • Neden çok güçlü, ödünsüz ve pervasız davranmaya mecburmuşum gibi bir algı içindeyim? Zayıflık ve eksiklik hislerimi maksadı aşan güç gösterileri ile kapatmaya mı çalışıyorum?
  • Sorunlu, zaaflı, eksik olmaya tahammül edemediğim için kendime uygulanması imkansız "yeniden yapılandırma" planları çıkartıyor, sonra da en ufak başarısızlıkta, kendimden umudu kesip geri vitese mi takıyorum?

İmkansız diye bir şey yoktur! Seçimlerimizle kendimizi imkansıza mahkum etmek diye bir şey vardır! Hayat bizi mahkumiyetlerimizden, zaaflarımızdan, korkularımızdan arındırmaya çalışır. Tercihlerimizin olumsuz sonuçlarını önümüze sererek, temiz, sade, düzgün, yorucu görünse de iyi hissettiren ana yolumuza dönmek için bizi ikna etmeye uğraşır. Küçük, özenli ama kararlı adımlar ile aşılmaz dağların bir patikaya dönüşmesi mümkün.

​junoastrology.com


POPÜLER GALERİLER
gelinlik modelleri pudra
mac mbfwi pioneering designersi 10
lenzing ecovero mehtap elaidi mbfwi 01
korean beauty kore guzellik sirlari
new york fashion week 26
paris fashion week pudra 12
mac mbfwi pioneering designersi 10
oleg cassini collection 2117 2
EN YENİLER