pudra.com 01.07.2009

Sorumluluk almak ya da almamak

Mutluluğumuzun sorumluluğunu başkalarına vermişiz. Beklentilerimiz gerçekleşince mutlu oluyor, gerçekleşmeyince hayal kırıklığı yaşıyoruz.

Bugün sizi gülümseteceğini düşündüğüm ufak bir öykü ile başlamak istiyorum.


Bu öykü Herkes, Birisi, Herhangi Biri ve Hiç Kimse adlarında dört kişi ile ilgilidir.

Yapılması gereken önemli bir iş vardı ve Herkes bu işi Birisi’nin yapacağından emindi. Birisi bu duruma sinirlendi; çünkü Herkes’in işiydi. Herkes bu işi Herhangi Biri’nin yapabileceğini düşünüyordu. Fakat Herkes’in o işi yapmayacağını Hiç Kimse anlamamıştı. Sonuçta, Herhangi Biri'nin yapabileceği işi Hiç Kimse yapmadığından, Herkes, Birisi’ni suçladı.


Hayat yolculuğunda karşımıza çıkan olaylar karşısında nerede ve nasıl duracağımızı belirlerken aslında bir anlamda sorumluluklarımız karşısında nasıl davranacağımızı da belirlemiş oluyoruz.

Kimi zaman yukarıdaki öyküde olduğu gibi yapabileceğimiz şeyleri, ‘nasılsa birisi yapar’ diye düşünerek, bizi geliştirebilecek fırsatları fark etmeden es geçiyoruz.
Almadığımız sorumluluklarla aslında ne kaçırdığımızın farkında mıyız?

Pek sanmıyorum… Hayat yolculuğumuzda kendimizi geliştirebileceğimiz bir sürü fırsatımız varken, o an için bulduğumuz sebeplerle sorumluluklarımızı kabul etmiyoruz. Belki kendimizi tamamlamamızda çok değerli olabilecek o deneyimi kaçırarak daha derin döngüler yaşamamıza sebep oluyoruz.

Egomuzu, almadığımız her sorumluluğumuz ile biraz daha besleyerek şişiriyoruz. Özümüzden uzaklaşıyoruz.

Hiç bir şeyden sorumlu olmazsak ne olur? Diğer bir deyişle ya Birisi her şeyi yapar ve bize hiçbir şey kalmazsa? Ya da her şeyi yapan o Birisi biz olursak, o zaman Herkes ne yapar?

Her iki durumda da egomuza çalıştırmış oluyoruz. Dolayısıyla, kendimizi geliştiremeden, farkında olamadan bir ömrü tüketiyoruz.

Bunu bir örnekle anlatacak olursak;
Çocuklarımızın yemek yemesi, okul ödevlerinin zamanında yapılması hep bizim üstlendiğimiz sorumluluklar değil midir?
Nedir bunun altında yatan sebep sizce? Daha iyi, daha başarılı, ilgili anne-babalar olmak mı?
Biz çocuklarımızın arkasından elimizde kaşıkla koşturduğumuzda, ya da ödevlerini yaptığımızda ne oluyor, aynı döngüyü güçlendirmiş olmuyor muyuz? Bir taraftan kendi egomuzu beslerken diğer taraftan onun sorumluluklarıyla yüzleşmesini ertelemiş oluyoruz.

Bir de olaya tersinden bakalım.
Çocuk olan bizsek, o zaman ne oluyor?
O zamanda egomuz sorumluluklar karşısında kaçmayı uygun görüyor. Her sorumluluğumuzun bizi geliştireceğini ve bunun sonunda da sizi istediği gibi yönlendiremeyeceğini biliyor. Başkası tarafından alınan her sorumluluk çocuk zihinlerimize sorumluluk = herhangi birisini tarafından yapılabilecek ödevler olarak karşılık buluyor.

Bir diğer konu da başkalarının mutluluğundan sorumlu tutulmak.
Bu konuya özellikle değinmek istiyorum, çünkü ilişkilerde bir süre sonra bir bakıyoruz ki, karşımızdakinin mutluluğundan biz sorumlu olmuşuz. Bizim yaptığımız bir şeyden dolayı üzülmüş ve ya bizim yapmadığımız bir şey onu kırmış.
-Sana çok kızgınım, beni aramadın.
-Çok mutsuzum beni sevdiğini söylemedin.

Mutluluğumuzun sorumluluğunu başkalarına vermişiz. Sürekli bir beklenti içindeysek ve beklentilerimiz gerçekleşince mutlu oluyor, gerçekleşmeyince hayal kırıklığı yaşıyoruz.
Nasıl mı?
Doğum gününüzü kutlamış, mutlusunuz .
Sizi aramamış, mutsuzsunuz. (Aynı borsa endeksi gibi)
Ne acı ki sevgiyi bile karşınızdan gelen bir davranışa tepki olarak kullanıyorsunuz.
Aslında “Sana ne, ben seni seviyorsam bundan sana ne “ diyebilsek. Ne büyük özgürlük değil mi!
En önemlisi de mutlu ya da mutsuz olmanın bizim kararımız olduğunu kabul etmek.

Ne gereğinde fazla,
Ne de gereğinden az.
Olması gerektiği şekilde, sorumluluklarınızın farkında denge içinde kalabildiğiniz ilişkiler dilerim.

Sevgiyle Yazdım,
Saba Deniz
Yaşam Koçu


POPÜLER GALERİLER
gelinlik modelleri pudra
mac mbfwi pioneering designersi 10
lenzing ecovero mehtap elaidi mbfwi 01
korean beauty kore guzellik sirlari
new york fashion week 26
paris fashion week pudra 12
mac mbfwi pioneering designersi 10
oleg cassini collection 2117 2
EN YENİLER