› 
 › 
Junoastrology.com 23.10.2014

Akrep Burcu'nda Yeniay ve Güneş Tutulması bizi nasıl etkileyecek?

23-24 Ekim 2014 tarihinde Akrep Burcu'nda gerçekleşecek Yeniay ve Parçalı Güneş Tutulması'nı bir yenilenme fırsatı olarak görmemiz ve nasıl değerlendireceğimizi düşünmemiz önemli. Juno Yıldız Gözlemcisi, bu yaşadığımız önemli günleri yorumluyor.

23 Ekim’i 24 Ekim’e bağlayan gece, İstanbul’a göre 00:56 itibariyle, Akrep Burcu’nda Yeniay olarak tanımladığımız Güneş-Ay kavuşumu gerçekleşecek. 23 Ekim gecesi aynı zamanda ”parçalı” kategorisinde bir de Güneş Tutulması yaşanacak.

Akrep Burcu'nda Yeniay ve Güneş Tutulması bizi nasıl etkileyecek?

Astrolojik olarak nasıl etkileneceğiz?
Güneş tutulmaları dünyanın enerjisinde ve insanlığın yürüdüğü uzun yoldaki değişimlere işaret ederler. Bu nedenle tutulmayı, gündelik iniş çıkışlardan daha geniş bir düzlemde değerlendirmek daha uygun olur.

Tutulmanın getireceği yenilikleri çözümlemek için de Yeniay haritasının niteliklerine bakmakta fayda var. Aksiyonlarının ardında, tutku ve kaygı olan bir enerji taşıyor bu Yeniay. Güvende olma ya da değer verdiklerini güvende tutma ihtiyacı, aksiyonu zaruri hale getiriyor. Alınan aksiyonlarsa kalıcı dönüşümleri hedefliyor.

Güce ya da etki etme avantajına sahip olanların, ”dolaylı” bir formatla hareket ettikleri, başkalarını da kendi amaçları için harekete geçirmeye çalıştıkları, ortak çıkarları elde etmeye ya da ortak kaygılara çözüm bulmaya yönelik gibi görünen girişimleri tetikledikleri bir süreç var. Biraz kaotik bir ortam… Ve ”galeyana geldik” modu ile girişilmiş, önü arkası pek iyi düşünülmemiş davranışlar var gibi görünüyor önümüzde. Beklenmedik olaylar, abartılı davranışları tetikliyor. Ama davranışlar da beklenmedik sonuçlara da yol açıyor ona göre!

Nasıl davranmalıyız?
Cevap basit; özenli ve özümüze sadık olacağız. Gerçek, pek çok gözün görebildiğinden öte bir haldir! Bu nedenle akıştan bizim algı ağımıza takılanların -dünyanın ahvali veya kendi durumumuz hakkında- oluşturduğu varsayımlar, çoğu kez yanıltıcı. Şimdilerde de, böyle yanılgıları çokça yaşadığımız bir dönemden geçiyoruz.

Görünen dünya şiddetle dolu. Zalimlerin, zorbaların, yalancıların hükmü, sanki adalet diye bir şey yokmuş gibi rahatça yürüyor. İnsanlar birleşmeyi, anlaşmayı, birbirlerine sevgi dolu olmayı bırak, neredeyse toplumsal ve kişisel düzlemlerde birbirlerinin boşluklarını bulup saldırmayı iş edinmiş bir haldeler. Hak ve özgürlükleri için mücadele ettiklerini söyleyenler de, en az kendilerini ezenler kadar zalim ve saldırgan. Toplumsal ve bireysel düzlemlerde, kimin başlattığının hiçbir önemi kalmayan ”çirkin” kavgalar yaşıyoruz.

Adeta bir mahşer hengamesi yaşanıyorsa etrafta, bilin ki bu bir sınavdır! Sınav süreçlerinde hep ayartan birileri olur etrafımızda. Ve her yürek acılı, her nefs sıkıntıda, her akıl kaygılı iken, insan için ”ayartılmak” yani yoldan çıkmak daha kolaydır. İşte böyle zamanlar, iman ettiği temel kuralları, şefkati, adaleti, hoşgörüyü, dirayeti ”her şeye rağmen” bırakmayanlar için, ayrışma zamanlarıdır.

Bizler güvensiz ve yaralayıcı görünen bir dünyada, ”aksiyonlarımız ile değerlendirildiğimiz ve yaptığımız işlerin, söylediğimiz sözlerin sonuçlarını birebir yaşayacağımız” bir sınavdan geçiyoruz. ”Yetmedi mi?” diyenler ya da ”Bu evren bizi sevmiyor!” diye düşünenler varsa...

Evrenin yüreği hep büyük, eli hep şefkatli, niyeti hep iyidir. Ama dersleri biraz ağırdır. Zira biz çok sevilen, çok güvenilen, ama çok şey beklenen çocuklarız. Dünyanın geçtiği bu sınavda, görünürdeki akışı değiştirmeye, hele de bunu ”hemen” yapmaya gücümüz yetmeyebilir. Ama galeyana kapılmamaya, kendimizi kaybetmemeye, yönümüzü şaşırmamaya, bizi kışkırtanlara uymamaya, veya etrafımızda koşuşturup duranlar gibi kaybolmamaya özen göstermemiz gereken bir zamandayız.

Anlamak için olan biteni takip etmek ve korunmak için hızla tepki vermek yetmez.
  • Olanlara telaşa ve kaygıya kapılmadan bakmak,
  • Her koşanın ve bizi çağıranın ardına düşmemek,
  • Birilerinden yana, bir şeyler adına konuşmadan ve davranmadan, bunun vicdanımıza uyup uymadığını yüz kez düşünmek, güruh ya da komün psikolojisine yenilmemek,
  • Duymakta hızlı, tepki vermekte ağır, hırslanmakta çekimser olmak,
  • Verdiğimiz cevaplar ve tepkilerde misliyle davranmayı değil, yakışığı ile davranmayı esas almak,
  • Ve her daim ”görünenin ötesindeki gerçek” ile bağımızı canlı tutup, kaybolmamak için dilekte bulunmak gerekir.

Dualarında Ruh'un nefesi ile can bulmayı dileyenin eli asla boş çıkmaz. Bazen ”her şeye rağmen” ışığa tutunan birinin oluşturduğu dengeleyici enerji, tüm karanlığa denk olabilir!

Ve unutmayın; görünen hengamenin ardında daima tutmamızı bekleyen şifalı bir el vardır.

Yeniay ve Güneş Tutulması’nın burçlara etkisi'ni merak ediyorsanız bu yazımı da okuyun.

Junoastrology.com


POPÜLER GALERİLER
gelinlik modelleri pudra
mac mbfwi pioneering designersi 10
lenzing ecovero mehtap elaidi mbfwi 01
korean beauty kore guzellik sirlari
new york fashion week 26
paris fashion week pudra 12
mac mbfwi pioneering designersi 10
oleg cassini collection 2117 2
EN YENİLER