Sınırlarınızı çizebiliyor musunuz?

Yaşamda kendi özgür iradenizi kullanabilmek ve kendi deneyimlerinizi yaratabilmek için sorumluluklarınızın farkında olmanız ve sınırlarınızı net bir şekilde çizmeniz gerekiyor. Kendi sınırlarınızı belirleyin!

Bir süredir sizlere bir yazı yazmaya çalışıyorum. Gel gör ki Tembel Ben’imi harekete geçirmek pek kolay olmadı. Aklımda yazmak istediğim konular ve sınırsız bir istek olmasına rağmen beni harekete geçirecek kıvılcım bir türlü olmadı. Ama farkındalığımla bu durumu incelediğimde sizinle paylaşabileceğim bir konu daha ortaya çıktı. İşte bu yüzden bugün 'sınır koymak'tan bahsetmek istiyorum.

Sınırlarınızı çizebiliyor musunuz?

Sınırlarınızın farkında mısınız?
Kendimize sonsuzluk içinde bir alan tespit etmeli ve hedef seçmeliyiz. Bu hedefe uygun harekete geçmek sorumluluk almak demek...
Mesela ben 'kendime yazı yazma konusunda bir sınır belirledim, haftada en az 1 yazı yazmak istiyorum' dedim. İşte bu benim kendime hatırlattığım bir sorumluluk.

İnsan ilişkilerimde sınır çizmek ne anlama geliyor?
Sınırlarım üzerinde düşünmeye başladığımda insan ilişkilerinde özellikle sınırlarını bilmeyenlere karşı çok zorlandığımı fark ettim. Onlara sürekli bir sınır çizmek veya bunu hatırlatmak zorunda kalmak bana trafik polisi görevi veriyordu. Bir anlamda sürekli kızgın ve öfkeli oluyordum.

Ama bir taraftan da sınır tanımayanlarla yaşadığım ilişkiler bana sınır çizme konusunda kendimi geliştirmem için fırsat tanıyordu. Boş bıraktığım alanların ihlalini fark ettiğimde ilk tepkim haddini bildirmek, benim alanıma giremezsin tehditleri savurmak oluyordu. Zaman içinde farkındalığım artıkça bu ilişkilerimin kıymetini anlamaya ve şükretmeye başladım. Aslında bu arsız sınır tanımayanlar bana en etkili yoldan kendi alanıma sahip çıkma ve zeminimin sorumluluklarını hatırlama fırsatı veriyordu. Özgür irademi ve kendi seçimlerini yaşayabilmem ancak bu şekilde mümkün olabiliyordu.

Bir insan nasıl oluyor da bizi yönlendiriyor? Haddini aşıp bizim alanımıza giriyor? Ben bunu söyle bir örnekle anlatacağım: Bahçeli, havuzlu güzel bir eviniz var. Bir gün bir geliyorsunuz ki tanımadığınız birileri gelmiş havuzunuzda yüzüyor, bahçenizde piknik yapanlar, hatta salonunuzda oturanlar, sizin kıyafetlerinizi giyenler var. Bu görüntü karşısında ne hissederdiniz?

Durumu fark ettiğinizde ilk duygu sinirlenmek, hesap sormak olabilir. Sizden izin alınmadan yapılan bu hareketleri belki terbiyesizlik hatta haddini aşma olarak bile değerlendirebilirsiniz. Sonrasında bu kişilere karşı öfke, hatta cezalandırma arzusu gelebilir. Bu yazdıklarım sizin için tanıdık duygular mı? Dürüstçe söyleyin bana, hayatınızın herhangi bir sahnesinde, herhangi bir rolünde bunu yaşadınız mı? Evet, evet, evet'leri duyar gibiyim.

Peki sinirlenmeden önce bir düşünün bahçenize çit çekmiş miydiniz? Evinizin kapısı kapalı mıydı? Kapıyı kilitlemiş miydiniz? Evin anahtarını nereye koydunuz? Ya pencereler açık mıydı?

Bu döngüden çıkmak için kişinin sorumluluklarının farkında olması ve bu sorumluluklarını sahiplenmesinde gerekiyor. Eğer bir kişi yapması gerekeni yapmaz, boş verirse o iş biri tarafından evrenin kanunu gereği mutlaka yapılıyor (Hemen hatırlatayım: 'evren boşlukları sevmez'). Bizim işimizi yapan 'biri' bizim yerimize bizim oyuncaklarımızla oynayıp, bizim hayatımıza hükmeden kararlar alıyor. Bize de sinirlenmek kalıyor!

Öyleyse yaşamda kendi özgür irademizi kullanabilmek ve kendi deneyimlerimizi yaratabilmek için kendi sorumluluklarımızın farkında olmamız ve sınırlarımızı net bir şekilde çizmemiz gerekiyor.

Yaşamınızı özgür iradenizle verdiğiniz kararlar doğrultusunda keyifte, neşede ve aşkla yaşamanız dileğiyle,
Sevgiyle yazdım,
Saba Deniz
Yaşam ve Nefes Koçu


 
POPÜLER GALERİLER
gelinlik modelleri pudra
mac mbfwi pioneering designersi 10
lenzing ecovero mehtap elaidi mbfwi 01
korean beauty kore guzellik sirlari
new york fashion week 26
paris fashion week pudra 12
mac mbfwi pioneering designersi 10
oleg cassini collection 2117 2
EN YENİLER